Sanat ve edebiyat günlük hayattan, içinde bulunduğu toplum ve o toplumda gerçekleşen siyasi olaylar ya da gelişmelerden kesinlikle bağımsız değildir. Bu tarihin her döneminde böyledir. Dolayısıyla Türk Edebiyatı da oluşup geliştiği dönemin olaylarından etkilenmiştir.
Söz konusu dönemde ülkenin geliştirilmesi ve kalkındırılması için
adımlar atılır ve sosyal ve fikirsel hayattaki bu değişiklikler hayatın her
noktasına yansır.
Toplumda köklü değişiklikler görülür. Laik ve bilimsel bir anlayış
benimsenir, kadın özgürleşir, toplum - devlet ilişki anlayışı değişir; sosyal
yapıdaki değişiklikler sanatçı ve edebiyatçıları da etkiler.
Eserlerin içerik ve konuları yaşanan siyasi olaylara göre
değişiklik gösterir. İlgi odağı, sanatla anlatılan da döneme ayak uydurur.
Dildeki devrimle yazı ve konuşma dili arasındaki farklar ortadan
kaldırılır. Edebiyat daha gerçekçi bir kimliğe bürünür. Hece ölçülerinde
değişimler, batılı eser tarzlarında ise gelişimler görünür. Aydın sayısının
artmasıyla artık yalnızca İstanbul’dan değil, Anadolu'dan da aydın çıkmaya
başlar ve böylece farklı edebi topluluklar meydana gelir.
