Cevap :
Ali, sepetteki elmaların yarısını ve bir yarım elmayı Ayşe'ye; sonra kalan elmaların yarısını ve bir yarım elmayı Ahmet'e ve yine kalan elmaların yarısını ve bir yarım elmayı da Hasan'a veriyor. Sonuçta sepette sadece bir elma kaldığına göre başlangıçta kaç elma vardı?
Not: Elmalar bölünmeden paylaşılıyor.
3- Bir avcı otobüse binmek ister. Yalnız, otobüse boyutları en fazla 1mt. olan eşyalar alınmaktadır. Avcının tüfeği ise 1,5 mt.dir. Tüfeğin şeklini bozmamak şartı ile otobüse nasıl biner?
4-Bir tabakta 7 tane portakal var. Bu portakalları, 7 çocuğa birer tane bütün portakal vererek paylaştırın ve hâlâ tabakta bir portakal kalsın?
5- Dünyanın çevresini ekvatordan geçecek şekilde bir ip ile bağladığımızı kabul edelim.(yaklaşık 40 bin km.) Bu ipi her noktadan 1mt. havada tutabilmek için, ne kadar daha ip ilave etmeliyiz?
buda bılı adamları
1-Anaksagoras
Yunan Felsefecisi. MÖ 462 de yurdu olan Anadolu'dan Atina'ya göçtü. Anaksagoras tam anlamıyla bir akılcıydı. Ona göre yeryüzünü oluşturan süreç neyse,diğer gök cisimlerini oluşturanda oydu. Bu nedenle yeryüzü ile gökteki diğer cisimler aynı maddeden yapılmıştı. Yıldızlar gezegenler alev alev yanan kayalardan oluşuyordu. Güneşte yaklaşık Polonez(Mora Yarımadası) büyüklüğünde(21.000 km kare) akkor halinde bir kayaydı. Anaksagoras Atina'da 30 yıldan fazla hocalık yaptı. Ancak sonunda akılcılığını anlamayan ya da çekemeyen bağnaz resmi ideolojinin kurbanı oldu. Dinsizlikle suçlanarak tutuklandı ve mahkemeye verildi. Kendisi resmi ideolojiyle
mahkemelik olan bilim olan bilim adamlarından belkide ilkiydi. Arkadaşı ünlü devlet adamı Perikles'in üstün çabaları ve tanıklığı ile beraat etti, ama Atina'da kalmadı. Hellespont'a çekildi ve
orada öldü.
2-Janos Bolyai (1802-1860)
Macar matematikçisi. Gauss'un yakın arkadaşı olan bir matematikçinin oğludur. Babası Farkas ,Öklid'in paralellik aksiyomunu kanıtlaya bilmek için çok uğraşmış, ancak başarısız olmuştur. Oğlunuda bir mektupla bu aksiyomla uğraşmaması için uyarmıştı ,ancak Janos babasına kulak asmamış ve 1823 yılında başarıya ulaşmıştır. Ve bu buluşunu babasının yazdığı bir kitapta 24 sayfalık bir ek olarak yayınlamıştır. Baba Bolyai kitabın bir kopyasını 1832 yılında arkadaşı Carl Friedrich Gauss'a sunar.Gauss'tan gelen yanıt ilginçtir : "Bu yapıtı övme gücünü kendimde
bulamıyorum (...).Onu övmek kendimi övmek gibi olacak. Çünkü yapıttaki her şey , oğlunuzun izlediği yol,oğlunuzun ulaştığı sonuçlar, geçen 30 - 35 yıl boyunca zaman zaman zihnimi kurcalayan düşüncelerle hemen hemen çakışıyor." . Gauss bütün bunları daha önce bulmuştur; ama konu o kadar köktenci bir biçimde geometriyi sarsmaktadır ki , bu buluşunu yayınlayacak cesareti
kendinde bulamamıştır. Bu mektubu alan Bolyai her şeyin Gauss tarafından zaten bilindiğini öğrenince tüm hevesini yitirir ve konuyla bir daha uğraşmaz. Bolyai buluşunun kendisinden 3 yıl önce Lobaçevski tarafından da yayınlandığını öğrenseydi daha da büyük düş kırıklığına uğrardı !
3-Diyofantus
Yunan matematikçisi. Yaşamı hakkında fazla bir şey bilinmiyor. Yunan matematiğine cebiri sokan kişi sayılır.Diyofantus, matematik problemlerinin çözümünde bugün cebirsel yöntem diye nitelendirebileceğimiz bir yöntem (ve buna bağlı olarak bir simgeler dizisi) geliştirdi. Diyofantus'un
yapıtları ortaçağ süresince Araplarca muhafaza edildi ve daha sonra 16.yüzyılda Latinceye çevrildi Diyofanrus'un en iyi bilinen çalışmaları çözümleri tamsayı olması istenen cebirsel denklemler üzerinedir. Bu gün bile bu tür denklemlere 'Diyofantus Denklemleri' adı verilmektedir.
4-Albrecht Dürer (1471-1528)
Alman Ressamı ,matematikçisi. Dürer gravür ve tahta baskı tekniğinin gelmiş geçmiş en büyük ustalarından biridir . Dürerin sanatla ilişkisi kendisini bilime itti.1525' te pergel - cetvel kullanarak çizim yöntemleri üzerine bir kitap yazdı. Kitap Perstektif sorunları ile ilgili ressamların kullanımı için hazırlanmıştı.Dürer aynı zamanda insan vücudunun oranları üzerinde de eserler verdi.
5-Leonhard Euler (1707 - 1783)
İsviçreli matematikçi .Basel Üniversitesinden 16 yaşından mezun olduktan sonra Rus Çariçesi 1.Katerina'nın St. Petesburg'da kurduğu akademide çalışmaya başladı (1727). Burada güneşi gözleyerek zamanın hassas bir biçimde saptanması üzerine çalışmalar yaptı.Bu çalışmalar sırasında güneşe çok uzun süreler bakması yüzünden sağ gözünü kaybetti.(1735).Euler 1741'de Berline gitti ve 1766 yılına kadar Bilimler Akademisinde kaldı.1766'da tekrar St. Petesburg'a dönen Euler yaşamının sonuna kadar burada kaldı. 1766 da öteki gözünü de kaybetti .Euler matematik tarihinin
en üretken kişilerinden biridir. Matematiğin hemen hemen her dalında araştırma ve yayın yaptı. Yaşamı boyunca 800'den fazla makale yayınladı. Matematik biliminde uçsuz bucaksız katkılarının yanı sıra Euler aynı zamanda bugünde kullandığımız matematiksel simgelerin de babasıdır:bunların arasında p (dairenin çevresinin çapına oranı), e (doğal logarinmanın tabanı), i (birim sanal sayı Ö-1 ) ve f(.) (fonksiyon) sayılabilir .
teşekkürü fazla görme kardeşm. :)