Atatürk'ün doğa sevgisi hariç iki anısı acill sosyal ödevi 5. sınıf.



Cevap :

http://www.ataturkdevrimleri.com/kategori-4-ataturk-un-anilari

 

Atatürk'ün doğayı ve ağacı sevmesinin en belirgin örneklerinden biriside hiç kuşkusuz Atatürk Orman Çiftliğidir. AOÇ Müdürlüğü ve 1927 den 1952 ye kadar millet vekilliği yapan Tahsin Coşkan, o yıllarda genç bir ziraat mühendisidir. Atatürk bir gün "Gel Tahsin seni bir yere götüreceğim, fikrini almak istiyorum" der. Birlikte giderler. Tahsin bey Ata'nın gösterdiği yere bakar. Burası bataklık, sivrisinek içerisinde, hayvan leşlerinin olduğu berbat bir arazidir. Atatürk, bütün masrafları cebinden olmak üzere burayı bir çiftlik yapmak istediğini söyler. Tahsin Bey: "Paşam buranın ıslahı ya sizin paranızı tüketir, ya da zamanınızı. Neden bu kadar mümbit topraklar varken burayı tercih ettiniz?" der. Atatürk'ün cevabı kesindir: "Ben zor olanı yapayım da siz arkamdan kolayları nasılsa yaparsınız" Tahsin bey "Paşam burada bir şey yetişmez pek uğraşmayın" diyerek karşılık verir. Atatürk bunun üzerine: "Tahsin buraya ziraatçileri getir ve incele, bana da resmi rapor getir." Tahsin Coşkan gereken incelemeyi yaptırır ve " Burada bir şey yetişmez" yazılı ziraatçiler tarafından bir yazıyı götürür. Atatürk yazıyı okur ve yanına aynen şu cümleyi yazar:"BURASI VATAN TOPRAĞIDIR, KADERİNE TERKEDEMEYİZ" Gerçekten bir müddet sonra burası akasyalarla, köknarlarla, çamlarla ağaçlandırılır. Havuzlar yapılır bütün masrafları da Atatürk tarafından karşılanır. Atatürk Çok mutludur. Nebizade adlı arkadaşı bir gün " Paşam senden başka bir tek kişi burada ağaç yetişeceğine inanmadı. Peki, sen nasıl anladın burada orman olacağını?" der. Atatürk "Gel gel Nebizade gel... Şimdi anlatacağım sana. Hani, Tahsin Coşkan'ın burada bir şey yetişmez dediği günün akşamı tebdili kıyafetle Çankayadan kaçtım. Buradaki köylere geldim. Köylüler beni tanımadılar. Ağalar dedim burada ağaç yetişmeyeceğini en kolay yoldan nasıl ispat edersiniz dedim. "Al dediler" bana bir testi su verdiler, birde kazma kürek. "Kaz orayı, iki gün sonra gel biz sana ne olacağını söyleriz" dediler. Ah... o iki gün Çankayada nasıl geçti, bir Allah bilir bir de ben. İki gün sonra gittim testiyi çıkarttım. Testinin içindeki su bitmişti. Köylülere uzattım. Dedilerki bana "Ağa testide su kalmamış, toprak su emiyor, bakma bunun üstünün kuru olduğuna, biraz uğraş burada ne ekersen onu biçersin" ve hani Tahsin Coşkanın o raporu bana getirdiği gün ben çoktan projeye başlamış epeyce de ilerlemiştim" der.

YÜRÜYEN KÖŞK "AĞAÇ KESİLMEYECEK BİNA KAYDIRILACAK"