ayasofyanın efsanelrin den anlamlı kısa yazı



Cevap :

Devlerin el izi

Ayasofya, devlerin Kaf Dağı'ndan çıkarıp getirdikleri sütunlar ve mermerlerle yapılmış. İnşaat sırasında devlerden biri mermer getirirken bu kutsal mabette benim bir izim kalsın diye mermere vurmuş. Vurduğu gibi elinin izi orada kalmış. O iz hâlâ Ayasofya'nın duvarındaki mermerde gözükür.

Hızır'ın Ayasofya'nın temelini yaptırması

Ayasofya inşa edilirken temeli kazılır, temel Ahırka-pı'ya ulaşınca temelden su çıkmaya başlar. Bunun üzerine ateş yakılarak kurşun eritilir. Eritilen kurşun temelin içine akıtılır. Bu kurşun 7 yıl temelde kalır. Hz. Hızır temelini attığı inşaatın sorumluluğunu üstlendiğinden Agnados adlı geometriden anlayan bir mimar, 40 bin işçi 3 bin usta ile inşaata başlar.

kastın neydi moni

 

 

Kentin eski ahşap evlerinin sıralandığı sokakların ucundan, er geç, Kastamonu Kalesi görünür. Burası, kentteki Bizans varlığını hatırlatan tek yapı. Kaleye çıkıp, tepeden kenti seyrediyorum. Aklıma, Kastamonu adının kökenine dair anlatılan, efsanevi, romantik öykü geliyor. Bizans tekfurunun güzel kızı Moni, kaleyi kuşatan Türk askerlerinin komutanını, kale burçlarından görür ve aşık olur. Türkler, Bizans tekfurunun direnişi karşısında, kuşatmadan vazgeçmek üzeredirler. Bir gece, Moni dadısını kalenin anahtarıyla birlikte, Türk beyinin çadırına gönderir. Dadı, beye, Moninin ona aşık olduğunu söyler, kuşatmayı bırakıp gitmemesini ister ve ona kalenin anahtarını verir. Kısa bir zaman içinde, Türkler yeniden saldırıya geçmiş, tekfursa kızının ihanetini öğrenmiştir. Baba, kızını, kırk arkadaşıyla birlikte, kaleden aşağı attırır. Bu sırada tekfur, acı içinde, Kastın neydi Moni? diye bağırıyordur... 
Coğrafyayla tarihin çocukları olan kentlerin kişilikleri, hatta ruhları vardır desem, bana inanır mısınız? Bazı kentler mırıl mırıldır sabahtan aksama kadar, bazıları sürekli gürültücü. Bazı kentler erkenden uyanır, bazıları öğleyin bile esner. Bazıları şımarıktır, bazdan dalgın dalgın durur. Bazıları tarihin gölgesinde kalmış, bazıları adım unutmuştur. Bazı kentler hikayeler anlatır, bazıları ise yalnızca dinler. Her kent kişiliğini yüzyıllarca, hatta binlerce yıldan beri tarih denen eleği sallaya sallaya kurar.