türk inkılabı hangi alanlarda yapılmıştır ?



Cevap :

Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasından sonra Mustafa Kemal önderliğindeki TBMM, siyasetten ekonomiye, sosyal ve kültürel hayata kadar çok geniş bir alanda inkılapları devreye sokmuştur. Bu inkılaplar yine Mustafa Kemal’in ifadesiyle çağdaşlaşmayı ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşmayı amaçlamaktadır. Yapılan inkılapların en köklüleri hiç şüphesiz siyasi alanda gerçekleşmiştir. 23 Nisan 1920’de TBMM’nin kurulmasından sonra, Londra Konferansı’ndaki süreçle beraber TBMM Türkiye’nin tek resmi temsilcisi konumuna gelmiştir. Bundan kısa süre sonra saltanat kaldırılmış ve akabindeki süreçte de Türkiye’nin yönetim şekli Cumhuriyet olarak belirlenmiştir. Bu sürecin sonunda da Osmanlı Devleti’nin son yönetimsel unsuru olan Halifelik kaldırılmıştır. İlerleyen dönemlerde çok partili hayata geçiş denemeleri yapılmış ve kadınlara kademeli olarak seçme ve seçilme hakları tanınmıştır. Hukuk alanında yapılan yeniliklerden 1921 ve 1924 Anayasası ilk göze çarpan değişikliktir. Bunun yanı sıra Avrupa’daki hukuk sistemleri örnek alınarak başta medeni kanun olmak üzere, ceza kanunu, borçlar ve ticaret kanunları yenilenmiş ve çağa ayak uydurmaya gayret edilmiştir. Ekonomi alanında ise tarımsal üretimi destekleyici birçok adım atılmış, aşar vergisi kaldırılmış tarım kredi kooperatifleri kurulmuş toprak reformları yapılmıştır. Ticaret teşvikinin arttırılması adına İzmir iktisat kongresi toplanmış ve uluslararası ticarette kolaylık sağlamak adına takvim, saat ve ölçülerde uluslararası standartlara uyum sağlanmıştır. Ayrıca yine bu dönemde beş yıllık kalkınma planları çerçevesinde sanayide de atılımlar yapılmaya çalışılmış sanayi yatırımlarına krediler veren bankalar oluşturulmuştur. Sosyal ve kültürel alanda da bu saydığımız yeniliklere paralel inkılaplar gerçekleşmiştir.  Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edilerek eğitimde birlik sağlanmaya çalışılmış, tekke ve zaviyeler kapatılmıştır. Soyadı ve kılık kıyafet kanunu ile de çağdaşı olan batılı devletlerle bir bütünlük yakalanmaya çalışılmıştır. Yine bu dönemde medreseler kapatılmış, Arap Alfabesi yürürlükten kaldırılarak Latin alfabesine geçilmiştir. Türkiye’nin tarihi ve kültürel değerlerini korumak için Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu kurularak milli çalışmalara önem verilmiştir.