kast sisteminin oluşması,konar göçer yaşam biçimi,töre hukukunun gelişmesi,yeni fetihlerin yaşanmasının nedenleri.

Not:Saçma sapan cevap yazmyın!!

Hepsinin nedenleri nedir?



Cevap :

kast sisteminin nedenleri toplumda insanların ekonomik ve sosyal durum bakımından ayrıcalıklı halkın farklı haklar istemesi

konar göçer yaşam biçimi nedeni hayvancılıkla uğraşan toplumların havyanlarına rahat bir hava ve geniş çayırlıklar bulmak için göç etmesi

töre hukuku gelişmesi  nedeni yazının olmadığı zamanlarda toplumda ahlaki değerlerin korunması amacıyla yapılan sözlü kurallara ihtiyaç duyulması

yeni fetihlerin nedeni: cihat anlayışı ya da da bir milletin insanlarını bir bayrak altında birleştirmek daha fazla sömürge elde etmek amacı ile ihtiyaç duyuldu

 

Toplumsal tabakalaşmanın bir türüdür. Belirli soy, meslek veya aileden gelen in­sanların saflık (purİty) derecelerine göre farklı toplum katmanları halinde birbirin­den ayrılmalarını ifade eder. Bu durum gi­derek, aynı kast içinde olanların daha az saf olan başka kastlarla evlenmemesi, on­lardan kendi mesleki sınıflarına insan sok­maması ve siyasi alanda kendi dışındakile­re yönetimde yetki vermemesi noktasma kadar gelir. Bu saflık, arınma ayinlerinin kurallarıyla belirlenir. Kast sisteminin en alt tabakası “dokunulmaz” olarak tanımla­nır, çünkü onlar dini arınmayı sağlayan ayinleri ifa etmekten men edilmişlerdir. Kast sistemi temelde, servet ve saygınlık sahibi olmanın arınma ayinlerini ifa et­mekten yasaklanmış olan toplumsal grup­lara kapalıda*. Bu ayin kuralları dışardan evlenmeme kuralıyla yasağı daha da güçlendirmiştir.

Bazı kaynaklarda kastın sadece Hindis­tan’daki kabileler ve meslekler arasında gelişmiş olduğu söyleniyorsa da, özellikle Batı’da da açık bir biçimde görülmüştür. Mesela eski Yunan ve Roma’da köylü, as­ker, din adamı ve esnaf sınırı, kastı andı­ran bir yapı göstermektedir. Bütün bunla­rın altında, köle denilen İkinci sınıf insan­lar bulunmaktadır. Esnaf sınıfının belirli bir dönemden sonra güç ve varlık kazandı­ğı gözönüne alınırsa; askerlerin ve din adamlarının toplumun en üst ve saygıde­ğer kesimleri olduğu açığa çıkar.

Toplum katmanlarının bu şekilde birbir­lerinden kesin hatlarla ayrılması ve kat-manlararası sosyal etkileşimin bulunma­ması, sosyal yapıyı sağlam bir hale getir­meye engel olur. Sık sık smıflararası çatış­malar olur. İnsanların tabii gelişme ve İlerlemelerinin önüne setler çekilir. İnsan bilgi ve zekası değerlendirilmediği gibi, üstün kastlara mensup insanların keyfî ve anormal isteklerine meşruluk kazandırıl­mış olur.

Kast sistemi son derece yapay ve keyfi bir sistemin gelişmesine imkân hazırlama­sı nedeniyle tarihte birçok zulüm ve hu­zursuzlukların ortaya çıkmasına yol aç­mıştır. Ezilen ve hakkı elinden alınan bü­yük kitleler, bu zoraki ve haksız güç sahip­lerinin baskısından kendilerini kurtar­mak İçin uzun mücadeleler vermiş, çok sa­yıda insan hayatını kaybetmiştir.

Kast, kapalı bir hiyerarşik sosyal sınıf olarak adlandırılacak olursa, “sınıftan üç yönden farklı olduğu görülür. Birincisi, sı­nıf daha az kapalıdır. İkincisi sınıfta kana-ata dayanan bir değer bulunduğu halde, kast’ta kanuni hale getirilmiş bir varlık ve belli imtiyazlar vardır. Üçüncüsü, Kast’m din bakımından farklı oluşu sözkonusudur, Hindistan’da kast, bütün sosyal, siya­si ve dini düzenin temeli sayılmıştır. Kast rejiminin kurumlaşmasında Brahman ra­hiplerinin büyük rolleri olmuştur. 1947 re­formu kast rejimini ortadan kaldırmakla beraber, Hindistan’ın kır kesimlerinde kast rejimi hala varlığını sürdürmektedir.