Cevap :
İnsanın tarih boyunca yaşadığı düşünce evrelerine bakarsak felsefenin insan hayatında ne kadar önemli bir yeri olduğunu görebiliriz. Karınlarını doyurmak için taşını sopalara bağlayan, ucunu keskinleştiren, ateşi bulab ya da tekerleği icad eden ilk insanlar hayatta kalabilmek için sürekli daha iyi olmaları gerektiğini fark etmişlerdir.
M.Ö. 6. yy’da ekonomik koşulları oldukça iyi olan, insanların özgürce düşünebildiği, farklı kültürlerin kesişim alanı halindeki İonya’da ilk felsefe çalışmaları başladı. Aslında felsefe o güne kadar olmayan bir şey değildi. Hayatta kalmayı amaçlayan ilk insanlar da, M.Ö 2500 yıllarında hayatlarını kolaylaştırmak için yaptıkları işlerin isimlerine Matematik, Astroloji demeseler de günümüz bilim dallarının temelini atan Mısırlılar da felsefe yapmışlardır. Peki, nedir bu felsefe? Cevap basit, felsefe "farkında olmak"tır.
Eski çağlarda yaşamış insanlar gibi bizler de yaşamın farkına varmak için felsefeden yararlanıyoruz ama bundan haberdar değiliz. Felsefe bize hayatı sorgulatır. Karşımıza çıkan olayları sorgular ve iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden ayırabiliriz. Bizim için yararlı olanı seçer, sürekli daha iyi olmak için çabalarız.
Varlık bilincimizi oluştururken felsefeden yararlanırız. Bize sunulan, değişmez sanılan bilgileri koşulsuz kabul etmeyiz. Biz doğmadan bizim için hazırlanmış kalıplara girmez, kendi kalıplarımızı çizeriz. Başkalarının düşüncelerinin uydusu olmaz, kendi doğrularımıza ulaşırız.
Hayatında felsefeye yer veren insan uçurumdan aşağıya atlayanları takip etmez. Eğer bir yerde bir yanlış varsa, tüm insanların bu yanlışı yapıyor olması onun da yapmasını gerektirmez. Skolastik düşüncenin egemen olduğu bir dönemde Galileo mutlak doğru sayılan teorilere karşı çıkarak Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki hareketine ilişkin düşüncelerini hayatı pahasına açıklamıştır.
Gördüğümüz gibi aslında felsefe hayatımızın yapıtaşlarından bir tanesi. Felsefeyi hayatımıza sokmak için filozof olmak ya da felsefe bölümü diplomasına sahip olmak gerekmiyor, "insan olmak" yetiyor..