Cevap :
HOŞGÖRÜ
Farklılık bize, hepimize doğumdan verilmiş bir hediyedir. Kimsenin doğuştan ırkını, dilini, dinini, milliyetini, derisinin rengini v.b. seçme imkanı yoktur. Bundan dolayı bizden farklı olan herkese, yani dili, dini, etnitisesi, ırkı, kültürü farklı olan herkese saygı göstermek, onların dilini, kültürünü yaşatmasına olanaklar hazırlayarak onlara yardımcı olmak gerekir. Bu insani bir görevdir. İnsanların dilinin, dininin, kültürünün, düşüncesinin farklı olması dezavantaj değil, aksine önemli bir avantajdır, Bu avantajın değerinin bilinmesi ve iyi değerlendirilmesi gerekir. Hepimizin hem başkasından öğreneceği, hem de başkasına öğreteceği çok şeyler, bilgi, beceri ve alışkanlıklar vardır. Her insanda, her toplumda hem iyi, hem de kötü alışkanlıklar vardır. Bizim başkalarından kötü alışkanlıkları öğrenmemiz ve uygulamamız, yaşatmamız gerekmez. Farklı kültürlerin birbirinden etkilenmesi bireysel yaşamı ve toplumsal yaşamı olumlu yönde etkiler, toplumların gücüne güç katar. Kısacası farklılık bir zenginliktir. Bu zenginliğin kıymeti iyi bilinmelidir.
Türkiye otuzdan fazla etnisitenin bir arada yaşadığı bir kültürler mozaiğidir. Farklı kültürlerin bir arada yaşamasının en önemli şartı hoşgörüdür. Halklar birbirlerine hoşgörülü oldukları ölçüde karşılıklı güven gelişir ve bağlamda omuz omuza verek ülkenin gelişmesine ve kalkınmasına, muasır medeniyetler düzeyine ulaşmasına çalışırlar ve bu çabaları ölçüsünde başarılı olurlar. Hoşgörü iyi bir yaşamın ve yaşanılası bir dünyanın anahtarıdır. Bu anahtarı doğru zamanda, doğru zeminde kullanmak gerekir. İnsanlar hoşgörüyü hayatları boyunca yaşam içerisinde aileden başlayarak yaşadıkları çevreye ve kültüre, aldıkları eğitime bağlı olarak geliştirirler. Hoşgörü çocuk yaşlarda aileden, anne, baba ve yakın çevreden öğrenilir. Bu anlamda anne, babalar daha küçük yaşta çocuklarına dili, dini, cinsiyeti, milliyeti, ırkı ne olursa olsun herkesin eşit olduğu, aynı değerde olduğu kavratılmalıdır. Okullarda yäne ayni öekälde b¨t¨n änsanlarin eşit olduğu, hiçbir halkın başka bir halktan üstün olmadığı kavratılmalıdır. Herkesin kendi kültürü, tarihi, milliyeti, bayrağı, ülkesi en iyidir. Çocuklarımıza daha çocuk yaşlarda kimsenin dilinden, sosyal sınıfından, inancından, kültüründen, yaşam biçiminden v.b. dolayı hor görmemesi gerektiğini öğretmeliyiz. Çocuklarımıza başkasına değer vermeyi, onlara saygı göstermeyi öğrettiğimiz ölçüde dünya güzelleşir ve yaşam anlam kazanır. Aksi halde etrafa düşmanlık tohumları ekilir ve dünya, dolayısıyle yaşam çekilmez bir hal alır. Hoşgörülü olduğumuz ölçüde birbirimizi anlayabilir, birbirimize saygı gösterebiliriz. Hoşgörü bizim kendimizle barışık yaşamamıza neden olur. Bize barış, huzur verir, zenginliğimize zenginlik katar.
devamını mesaj atıcam