Cevap :
Oğuz Kağan destanının ne zaman ortaya çıktığını ve destanın geçtiği zamanı kesin olarak bilmiyoruz. Yalnız bu destana bakarak bazı sonuçlara ulaşabiliriz.
Bu destanda Türklere ait birçok özelliği belirleyebilir, bu özelliklerin Türklerin yaşamlarına egemen olduğunu söyleyebiliriz.
Eski Türklerde bir olayı doğaüstü güçlere bağlama anlayışı vardır. Bu anlayış, burada da görülüyor. Destan kahramanı ve aynı zamanda Türk boylarının kağanı olan Oğuz, normal bir insandan farklı özelliklere sahiptir. Kısa sürede büyümesi, konuşması, ata binmesi, kimsenin baş edemediği canavarı öldürmesi ve bir ışığın içinden çıkan kızlarla evlenmesi, Eski Türklerin kağanlarına bakışını yansıtıyor. Eski Türklerin anlayışında kağanlar Tanrı tarafından seçilmişlerdir ve insanüstü özelliklere sahiptir. Oğuz Kağan gibi Türk kavminin atası olan bir kişi de bu destanda olduğu gibi Tanrıya ve göğe bağlanmış, evlendiği kızlar tanrı tarafından gönderilmiştir. Türklerde, kutsal olan en önemli şey, gökten sonra, dünyamızı ısıtan güneştir. Bu destanda Oğuz Kağan’ın evlendiği kızlardan birinin ışığın içinden çıkmasından, ışığın Türk destan lan ndaki önemli bir motif olduğunu anlıyoruz.
OĞUZ KAĞAN DESTANI’NDA MEKÂN
Âdem BALKAYA
∗∗∗
ÖZET
Mekân, edebî eserleri incelemede ve açıklamada
başvurulan öncelikli unsurlardan birisidir. Çünkü eserler
yaşandığı yer itibariyle farklı önem taşırlar. Özellikle Oğuz
Kağan Destanı gibi aynı zamanda tarihe de tanıklık eden bir
eserde, olayların geçtiği yerler daha bir önemlidir ve üzerinde
durulması gerekir. Bu çalışmada önce eserlerde mekânın
öneminden kısaca bahsedilip, ardından Oğuz Destanında
geçen mekân adları üzerinde değerlendirmeler yapılacaktır. Bu
değerlendirmeler yapılırken, Muharrem Ergin’in, W. Bang ve
R.R. Arat’ın 1936 yılında Đstanbul’da yayınladıkları eseri temel
alarak MEB için hazırladığı, Oğuz Kağan Destanı adlı eser esas
alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: Mekân, Destan, Oğuz Kağ