Cevap :
Doğa yapısı olan bu evi, insan hazır olarak bulmuştu. Doğa, kötü bir mimardır. Dağları ve dağlardaki mağaraları yaparken bunlarla insanın yaşayacağını kesinlikle önemsememiştir. Bu nedenle insanlar barınacak mağara ararlarken kendilerine her bakımdan uygun olanına pek sık rastlamıyorlardı. Evin ya tabam çok alçaktı, ya duvarları çökmek üzereydi; ya da kapısı alabildiğine dardı ve içeriye emekleye emekleye girmek zorundaydı. Evi, içinde yaşanabilecek duruma getirmek için bütün topluluk kolları sıvar, mağaranın tavanıyla duvarlarını taş âletlerle hazır ve ağaç kazıklarla da düzeltirdi. Anneler yavrularına özerde “yataklar” hazırlarlardı. Yerde bir çukur kazdır ve döşek yerine de ocaktan ılık kül koyarlardı. Mağaranın bir kösesinde ayı eti ve her türlü yiyecek için bir ambar yapılırdı.
Böylece insan, doğanın yaratmış olduğu mağaraya bir çeki düzen veriyor, kendi gücüyle bunu insan evine çeviriyordu.