Cevap :
Tarihsel.
Tarihe geçmiş.
Unutulmayan, anılma değeri olan.
Historical.
Historic.
Diachronic.
Historied.
tarih (nedir ne demek)
Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz veya gün.
Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyetleri, kendi iç sorunlarını inceleyen bilim
Örnek: Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar. F. R. Atay Evrensel tarihin herhangi bir bölümünü ele alan anlatı. Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı
Örnek: Sen bana bir ata yadigârısın, geçmişin tarihini saklayan kutsal bir tomarsın! R. H. Karay Kitabı. Dersi
Örnek: Ertesi gün, tarih imtihanı vardı. Y. Z. Ortaç Tarih kitabı. Tarih dersi Hadiseye vakit tayin etmek. Date. History. Annals. yapı (nedir ne demek) Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür
Örnek: Yapısı sağlam, güzel bir erkekti. Y. Z. Ortaç Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat. Kayaçların ve onların oluşturdukları katmanlarında yerkabuğu içindeki düzeni, durumu.
Örnek: Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar. F. R. Atay Evrensel tarihin herhangi bir bölümünü ele alan anlatı. Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı
Örnek: Sen bana bir ata yadigârısın, geçmişin tarihini saklayan kutsal bir tomarsın! R. H. Karay Kitabı. Dersi
Örnek: Ertesi gün, tarih imtihanı vardı. Y. Z. Ortaç Tarih kitabı. Tarih dersi Hadiseye vakit tayin etmek. Date. History. Annals. yapı (nedir ne demek) Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür
Örnek: Yapısı sağlam, güzel bir erkekti. Y. Z. Ortaç Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat. Kayaçların ve onların oluşturdukları katmanlarında yerkabuğu içindeki düzeni, durumu.