Cevap :
Kambur: Erkek kamburun sırtına dokunmak uğur getirir. Kambur kadınsa, dokunmak uğursuz-luktur.
Tırnak: Gece tırnak kesmek şeytanı çağırır.
Ayak: Yataktan sağ tarafa basarak inmek gü-nün iyi geçmesini sağlar. Mekandan sağ ayakla çık-mak da aynı inançtır.
Gökkuşağı: İnsanın içini rahatlatır. Bakmak kötülüklerden korur. Ancak elle işaret etmek uğur-suzluk sayılır.
Ay: Ay çıktığında görünce değerli bir maden ve-ya taşa bakılırsa refah ve zenginlik getirir.
Sarımsak: Vampirlere birebir çare olduğu için yüzyıllarca evlerin duvarına asılmıştır. Nazardan saklar. Mutluluk getirir.
Tükürük: Üç kez arka arkaya tükürmek na-zarı kovar.
Tuz: Masaya tuz dökülürse, uğursuzluk sayılır. Hemen omuz üzerinden üç kez arkaya doğru dökü-lürse tılsım bozulur.
Pirinç: Uzakdoğu’da refahın, mutluluğun simgesidir. Bunun için yeni evlilerin üzerine pirinç ta-nesi atılır.
Zeytin dalı: Evlere asılırsa barışı, berraklı-ğı, temizliği simgeler.
4 yapraklı yonca: Çok zor bulunur. Hı-ristiyan aleminde kutsal bir yaprak olarak anılır. Ku-rutup defter arasında saklamak ömür boyu şans geti-rir. İrlandalılara göre vatanı kem gözlerden korur.
Amber: Büyüye ve uğursuzluğa karşı kullanı-lır.
Tavşan ayağı: Geçmişte özellikle tavşan ayağı taşımanın şans getirdiğine inanılırdı. Sonraları bu sevimli hayvanlara kıyılması şanssızlık getirebilir.
Çivi: Yolda paslanmış bir çivi bulmak ve bunu alıp saklamak şans getirir.
Ayakkabı: Sabahları yanlış ayağa yanlış ayakkabı giymek bütün gününün ters geçeceğine işa-ret.
Bıçak: Ucu sivri bir şey armağan etmek, karşı tarafa şanssızlık getirir. Bunun için özellikle bıçak armağan ederken karşılığında sembolik bir para al-mak uğursuzluğu kovar. Ayrıca bıçağı doğrudan baş-kasının eline vermek kavgayı simgeler.
Merdiven: Altından geçmek uğursuzluk sa-yılır. Geçmek zorunda kalınırsa seksek atlayarak ge-çilir. Altında elle boynuz işareti yapılarak uğursuz-luktan kurtul un ur.
Nal: Dünyamızda en tanınmış uğurdur. Batıl inanca karşı olanları bile etkiler. İngiliz atasözüne göre fırtınaya, şimşek çakmasına, yangına karşı na-zara karşı, büyüye karşı ilaç gibidir. Dikkat, satın alınmaz. Bulunması gerekir.
Tahtaya vurmak: Tahtaya üç kez vurmak nazarı karşılamak, engellemektir. Üç kez kulak me-mesini çekmek de “başa gelmesin, nazardan sakla-sın” anlamını taşır.
Terlik: Terliğin tekinin ters dönmesi uğur-suzluk sayılır. Hemen düzeltmek veya diğerini de ters çevirmek gerekir.
Yakut: Mutluluğun simgesidir. Şans zengini-dir. Rengini kaybetmemesi gerekir.
Yüzük: Genç kızlara armağan etmek bekar ve evde kalması tehlikesini yaşatır. Hiçbir şekilde hedi-ye edilemez. Serçe parmakta taşımak büyüyü uzak-laştırır. Orta parmakta taşımak çağırır.
Muska: Nazara ve kem gözlere karşı “hoca” yazar.
Çatlak: Duvar çatlağı olumsuz bir haberi simgeler. Taş çatlağı şans getirir. Mercan çatlağı ev-liliğin simgesidir.
Süpürge: Süpürgeyi süpürürken birisinin ayağına değdirmek o kişinin kısmetini kapatır.
Nazar boncuğu: Ülkemizde nazara karşı bir simgedir. Kem gözlere karşı birebirdir. Batıda ye-ni yeni öğreniliyor.
Makas: Elde ikiye bölünürse aşkta hüsrandır. Elden ele verirlerse kavgayı simgeler.
Mendil: Armağan etmek kötü şans getirebilir. Karşılığında bir madeni para almak gerekir. Ayrılığı çabuklaştırır.
Mantar tıpa: Özellikle şampanya patlatır-ken, tıpanın isabet ettiği bekar kişi için evlilik haber-cisidir.
Düğme: Ceketin düğmesini yanlış iliklemek şanssızlık. Birisine doğru iliklemek uğursuzluk sayı-lır.
İğne: Bir şey dikerken kırılırsa şans getirir. Hediye etmek kavga nedeni sayılır.
Buket: Anglosaksonların inancına göre geli-nin arkasını dönerek attığı buketi kapan kız en kısa zamanda koca bulur.