Cevap :
GEZİLECEK YERLER
İskenderun
Hatay iline bağlı İskenderun, kendi adıyla anılan körfezin kıyısındaki modern bir kenttir. Kıyının hemen gerisinde bir duvar gibi yükselen Nur Dağlarına sırtını vermiş, yeşil ve dört mevsim sıcak bir turizm merkezi, bunun yanı sıra da işlek bir ticaret limanıdır.
Cami ve Kiliseler
Önemli bir inanç turizmi merkezi olan Hatay’da, dünyanın ilk Katolik Kilisesi olan Saint Pierre Kilisesi bulunmaktadır. Hıristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan Hatay, aynı zamanda dört büyük patriklik merkezinden biridir.
St. Simon Stylite Manastırı , Yayladağı Barleam Manastırı ve Keldağı Barleam Manastırı önemli manastırlarıdır.
Habib Neccar Cami, Şeyh Ahmet Kuseyri Cami ve Türbesi, Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, Payas Sokullu Külliyesi ve Ulu Cami görülmeye değerdir.
Santa Kiliseler Grubu (Dumanlı-Merkez)
Geçmişte önemli bir yerleşme yeri olan Santa (bugünkü adıyla Dumanlı) yerleşimi Gümüşhane’ye 45-50 km mesafede bulunmaktadır. Buradaki mahallelerden; Terzil’de St. Theodor Kilisesi, Binatlı’da İlyas Peygamber Kilisesi, İşhan’da St. Kiryaki Kilisesi ve İşhan Piştoflu’da St. Christopher Kilisesi, Çakallı’da Çakallı Kilisesi, Çinganlı’da St. Konstantinos ve St. Petros Kiliseleri önemli olanlarıdır.
Bu kiliselerin 1860-1870′lerde yapıldığı tahmin edilmektedir. Özgün kapı, pencere çerçeveleri, kabartma haçları ve çan kuleleri ile ilgi çekici yapılardır.
Surlar
Antakya’nın etrafı Seleukus döneminde yüksek surlarla çevriliydi. Surlar üzerinde 360 nöbetçi kulesi ve Habib Neccar Dağı’nın en yüksek ve sarp tepesinde de halen kalıntıları olan bir iç kale bulunuyordu.
Demirkapı: Hacıkürüş deresinden gelen şiddetli selleri kontrol edebilmek için Habib Neccar Dağı ile Haçdağı’nı birbirinden ayıran derin ve dar vadi üzerinde surların devamı niteliğinde yüksek ve sağlam bir duvar olarak yapılmıştır. Aynı zamanda şehrin giriş kapılarından biri olarak kullanılan bu duvar günümüzde hala ayaktadır.
Köprüler
Demirköprü: Antakya ile Reyhanlı arasında, Asi Nehri üzerindedir. Ortaçağ’da bölgenin en önemli geçitlerinden ve Antakya savunmasında büyük rol oynayan bir köprüdür. Taştan yapılmış ve iki ucunda kuleleri ile kapıları olan köprünün kuleleri yıkılmıştır, ancak köprü halen kullanılmaktadır.
Dana Ahmetli Köprüsü: Kırıkhan Ovası’nda, Karasu Nehri üzerindedir. 6 gözlü bir taş köprüdür. 16. Yüzyılda Mimar Sinan tarafından yapıldığı sanılmaktadır.
Kaleler
Koz Kalesi: (Kürşat Kalesi)Antakya Prensliği zamanında yapıldığı sanılan kalenin büyük blok taşlarla yapılmış iki burcu halen ayaktadır.
Bakras Kalesi: Antakya – İskenderun yolunun 27. km. sinde, yoldan 4 km. kadar içerde sarp bir tepe üzerine çok katlı olarak kurulmuş olan kalenin halen birçok mekanı sağlam durumdadır.
Payas Kalesi: 1567 de hendeği ile birlikte restore edilmiş bir Osmanlı kalesidir. Son yüzyılda hapishane olarak kullanılmıştır.
Mancınık Kalesi: Payas – Dörtyol arasında sarp bir tepe üzerinde 1290 yılında yapılmıştır. Çok az kalıntısı vardır.
Cin Kulesi: Kale ile liman arasında, limanı korumak amacıyla 1577 yılında yapılmış bir karakol kulesidir.
Darbısak Kalesi: Kırıkhan ile Hassa arasında, Kırıkhan’a 4 km. uzaklıkta bir tepe üzerindedir. Beyazid Bestami Makamı Darbı-Sak Kalesi üzerindedir. 19. yüzyıl sonlarında burada bir cami ve türbe yaptırılmıştır. Her yıl binlerce kişi ziyaret eder.
Hanlar, Hamamlar
Antakya içerisinde hemen hepsi geçmiş yüzyıllarda vakıflar tarafından yaptırılmış olan bir çok han ve hamam vardır. Halen çalışan han ve hamamlar geçmişin kültürel özelliklerini, mimari yapısını bu güne getirmişlerdir. Cindi Hamamı, Saka Hamamı, Meydan Hamamı, Yeni Hamam, Kurşunlu Han, Sokullu Hanı halen kullanılır olanıdır.
Yaylalar
Belen Güzelyayla (Soğukoluk)
Ulaşım: Belen İlçesi – Sarımazı mahallesi yol ayrımından itibaren 8 kilometrelik asfalt bir yol ile yeşilliğin ve ormanın hakim olduğu virajlı bir güzergahtan çıkılır. Belen ve İskenderun’dan minibüslerle ulaşım mümkündür.
Özellikleri: Güzelyayla’da yüzyıllardır yayla geleneği sürmektedir. Alt yapı sorunları kısmen çözülmüş olan yaylanın denize yakın olması ilgiyi artırmaktadır. İskenderun Körfezi’nin seyir terası durumunda; çam ağaçları, kır çiçekleri içerisine kurulmuş, eski ve yeni tip yapıları ile gezilmeye ve görülmeye değer, adına türküler ve şiirler yazılan yaşanası bir yayladır. Kamp kurulup, piknik yapılarak, orman içinde kısa geziler yapılabilir.