Cevap :
Kurmay Mülhakı (daha sonra 3.Kolordu K.Yrd.) Arif Hikmet (ÇERÇEKÇİ)
Müfettişlik İkinci Yaveri Tğm. Muzaffer (KILIÇ)
Birinci Sınıf Şifre Katibi Faik (AYBARS)
Dördüncü sınıf Mülhakı Şifre Katibi Yardımcısı Memduh (ATASAV)
olmak üzere Havza'ya geldiler.(2)
Mustafa Kemal’i karşılayan heyette bir kıta askerle şehrin ileri gelenlerinden Mahmut Ağa-zade Bayram Efendi,Zübeyir-zade Fuat Efendi, Tatar Ağası-zade Eyüp Efendi,Ulemadan Hacı Mustafa, Kadı-zade Hakkı Bey,Saat-zade İbrahim,Belediye başkanı İbrahim Efendi ve ilçe kaymakamı Fahri Bey bulunuyordu.
Araçtan indiler. Tümgeneral nişanlarından başka padişah yaveri kordonuyla süslü giysiler içinde ,başında kahverengi kalpak,külot pantolon ve çizmeli olarak kalabalığın içine giren Mustafa Kemal, belki de hayatının en önemli dönüm noktalarından birine adımını atıyor ve o an orada kendi şahsı ve Türk Ulusunun geleceği için yepyeni bir hayatın kapılarını açıyordu..
Önce askeri kıtayı selamladı. Sonra şehrin ileri gelenlerinden başlamak üzere kendisini karşılamak için orada bulunan herkesle el sıkışıp kucaklaştı. Sayıları az ama sanki Mustafa Kemalle birlikte Anadolu’ya taşınmış olan "umut"u bir bakışta sezip tanımışçasına coşkulu ve heyecan içinde Onu daha ilk anda bağrına basan Havzalılar paşanın Havzayı teşriflerinin ikinci günü içlerinden yedi kişilik bir heyet seçerek Mesudiye Oteli ne gönderirler. Amaç; ziyaret etmek, Havzalılar adına “hoş geldiniz” demek ve Havzalıların hürmetlerini sunmaktır. Temsilci olarak seçilen; eşraftan Tatar Ağası-zade Eyüp,Ulemadan Hacı İmam Mustafa,Eşraftan Mahmut-zade Bayram Efendi,Kadı-zade Hakkı,Saat-zade İbrahim Efendi, Cebeci-zade İbrahim (Belediye başkanı) ve Muharrir Zübeyir zade Fuat Beyler,Mesudiye otelinin orta katındaki dairesine yakın bir yerde bizzat Mustafa Kemal tarafından karşılanmış, hepsine ayrı-ayrı hal-hatır sorulmu�� yer gösterilerek koyu bir sohbete girilmiştir.
Havza’nın yetiştirdiği Milli Mücadele Kahramanlarının başında gelen M. Fuat Kaynar, “Yurdumuz Havza” adlı eşsiz eserinde, Havzalılara bu adımları atmalarını sağlayan gücü, bilinci ve cesareti veren nedenlere ilişkin duygularını şu şekilde dile getiriyor;
“ ..26 Mayıs 1919 günü eşraftan Tatar Ağası-zade Eyüp,ulemadan Hacı Mustafa,Mahmut Ağa-zade Bayram,Kadı-zade Hakkı,Saat-zade İbrahim ve belediye reisi İbrahim Efendilerle bendenizden oluşan bir heyet paşayı ziyarete gittik. Gelenleri oda kapısına yakın bir yerde karşılamak tevazuunda bulunan kahraman paşa,heyetin ayrı-ayrı ellerini sıkmak ve şahısların görevlerini öğrenmek suretiyle ilgi gösterdiler
Mustafa Kemal Paşa içinde bulunduğumuz durumun olağanüstü önemini anlatırken, parlak ve bakışları insanın içine işleyen mavi gözleriyle ümit ışıkları saçıyor;”Hiç bir zaman ümitsiz olmayacağız, çalışacağız,memleketi kurtaracağız ..”diyordu.
Sormak cesaretinde bulunduğumuz sorulara, doğruluğundan kuşku duymayacağımız kadar etkileyici ve inandırıcı bir üslupla cevap veren Paşa demişti ki;”Bizi öldürmek değil canlı-canlı mezara atmak istiyorlar. Şimdi çukurun kenarındayız. Son bir atılım belki bizi kurtarabilir. .Zaten başka türlü varlığımızı sürdürme imkânımız yoktur.”
Paşanın bu aydınlatıcı sözleri heyeti çok bilgilendirmişti. Kendilerinden ayrılırken,”Sizinle her zaman iletişim halinde olacağız. Dairelerim Havzalılara her gün her saat açıktır.” buyurmuşlardı. Aldığımız bu izinle paşayı istediğimiz her zaman görebiliyor,onunla görüşmelerimizden oldukça yararlanıyorduk. Bu durum bizde adeta bir başkalık meydana getirmiş,belki de bilmediğimiz yada unuttuğumuz benliğimizi yeniden hatırlayıp anlamamıza neden olmuştu.
Mustafa Kemal’i karşılayan heyette bir kıta askerle şehrin ileri gelenlerinden Mahmut Ağa-zade Bayram Efendi,Zübeyir-zade Fuat Efendi, Tatar Ağası-zade Eyüp Efendi,Ulemadan Hacı Mustafa, Kadı-zade Hakkı Bey,Saat-zade İbrahim,Belediye başkanı İbrahim Efendi ve ilçe kaymakamı Fahri Bey bulunuyordu.
Araçtan indiler. Tümgeneral nişanlarından başka padişah yaveri kordonuyla süslü giysiler içinde ,başında kahverengi kalpak,külot pantolon ve çizmeli olarak kalabalığın içine giren Mustafa Kemal, belki de hayatının en önemli dönüm noktalarından birine adımını atıyor ve o an orada kendi şahsı ve Türk Ulusunun geleceği için yepyeni bir hayatın kapılarını açıyordu..
Önce askeri kıtayı selamladı. Sonra şehrin ileri gelenlerinden başlamak üzere kendisini karşılamak için orada bulunan herkesle el sıkışıp kucaklaştı. Sayıları az ama sanki Mustafa Kemalle birlikte Anadolu’ya taşınmış olan "umut"u bir bakışta sezip tanımışçasına coşkulu ve heyecan içinde Onu daha ilk anda bağrına basan Havzalılar paşanın Havzayı teşriflerinin ikinci günü içlerinden yedi kişilik bir heyet seçerek Mesudiye Oteli ne gönderirler. Amaç; ziyaret etmek, Havzalılar adına “hoş geldiniz” demek ve Havzalıların hürmetlerini sunmaktır. Temsilci olarak seçilen; eşraftan Tatar Ağası-zade Eyüp,Ulemadan Hacı İmam Mustafa,Eşraftan Mahmut-zade Bayram Efendi,Kadı-zade Hakkı,Saat-zade İbrahim Efendi, Cebeci-zade İbrahim (Belediye başkanı) ve Muharrir Zübeyir zade Fuat Beyler,Mesudiye otelinin orta katındaki dairesine yakın bir yerde bizzat Mustafa Kemal tarafından karşılanmış, hepsine ayrı-ayrı hal-hatır