geniş  zaman la ilgili soru cümleleri ve olumllu ve ya olumusuz cümleler

 



Cevap :

İngilizce Geniş Zaman Kullanımı

 

Sürekli doğru olan ifadeleri söylerken geniş zaman kullanırız:

 

The sun rises in the east.

 

(Güneş doğuda doğar.)



My parenst live near Denver.

 

(Ailem Denver'ın yakınında yaşıyor.)



Alışkanlıklardan, sürekli olan olaylardan bahsederken geniş zaman kullanılır: Ahmet plays golf every Saturday.

 

(Ahmet her cumartesi golf oynar.)


Aşağıdaki örnek cümleleri inceleyelim:

Peter always gets up late on Saturday.
(Peter Cumartesileri her zaman geç kalkar.)

My mother often speakFrench at home.
(Annem evde sık sık Fransızca konuşur.)

My father watches TV most evenings.
(Babam çoğu akşam TV seyreder.)

(bkz. ingilizce -s eki alma kuralları)


İngilizce Geniş Zaman Soru Cümleleri


Geniş zamanda soru cümlesi oluştururken Do/Does başa gelir:


Olumlu Cümle Soru Cümlesi I know. Do I know? You think. Do you think? He likes. Does he like? She remembers. Does she remember? It helps. Does it help? We want. Do we want? They understand. Do they understand?


Görüldüğü gibi geniş zamanda soru cümlesi oluşturmak için yapmamız gereken:

Do ve Does yardımcı fillerini başa getirmek. Esas fiiller ek almazlar.

(bkz. ingilizce -s eki alma kuralları)

Soru cümlesi oluştururken soru kelimeleri de kullanabilir. Bu soru kelimelerini ingilizce geniş zamanla nasıl kullanırız?


what - when - where - who - why - how - how much - how many - what time



Soru kelimeleri, soru cümlelerinde genellikle cümlenin başında yer alırlar. Aşağıdaki örnekleri inceleyelim.

How much does the ticket cost? (Biletler kaç lira?)



Where do your children live? (Çocukların nerde yaşıyor?)



What time does the lesson start? (Ders ne zaman başlıyor?)

 

İngilizce Geniş Zaman Olumsuz Cümleler


İngilizce geniş zaman olumsuz cümle oluştururken, yardımcı fiilin yanına "NOT" getirilir.


Olumlu Cümle Olumsuz Cümle I know. I do not (don't) know? You think. You do not (don't) think. He likes. He does not (doesn't) like. She remembers. She does not (doesn't) remember. It helps. It does not (doesn't) help. We want. We do not (doesn't) want. They understand. They do not (don't) understand.


Aşağıdaki örnekleri inceleyelim:

do not play chess. (Satranç oynamam.)



Ahmet does not like old books. (Ahmet eski kitaplardan hoşlanmaz.)



The train does not stop Bilecik. (Tren bilecikte durmaz.)