Cevap :
ÖRF
Örfler,çoğu zaman toplumun katı beklentileri olarak nitelenen birtakım örnek tutum ve davranışlardır.Örfler, aynı zamanda toplumu,herhangi bir değer sisteminin bünyesini oluşturan temel taşlarını da temsil ederler.Bu değerler sistemi,toplumsal yapının durumuna göre giderek özel bir hukuk sistemine göre ya da o sistemdeki bir yasa maddesine de gerekçe olur.
Örflerin bireyle birey,bireyle aile,bireyle komşular ve akrabalar,bireyle halk ve ulus arasındaki ilişkileri,davranışları,tutum ve tavırları düzenleyen ve belirleyen işlevleri vardır.Toplumun her üyesini sürekli olarak baskı altında tutan örfler,zorlayıcı yaptırıcı ya da yasaklayıcı yaptırımlarıyla bireyin grupla cemaatle ya da toplumla uygun olmasını sağlarlar.
Öte yandan cins,yaş,sınıf ve mesleklere göre belirlenmiş çeşitli örfler bunlar arasında bağlantıyı koruma,kollama,pekiştirme ve denetleme işlevleriyle de yüklüdürler.Örflere karşı çıkma kimi toplumlarda yasaya karşı çıkmayla bir tutulur;hatta zaman zaman yasaların da üstünde tutularak katı ve bağışlamasız bir tutumla birey cezalandırılır.
ADET
Adetler, tıpkı örfler gibi birçok sosyal içerikli ilişkiyi düzenlemekte,yönetmekte ve denetlemektedirler.Toplumsal yaşamın düzenli gitmesinde,kuralların uygulanmasında adetler etkili olmaktadırlar;örneğin karşılama ve uğurlamalar;yemek ve sofra düzenleri;geçiş dönemleriyle ilgili kutlama ve kutsamalar;kız isteme,nişanlılık ve evlenme usulleri;cinsler,yaş grupları,meslek mensupları arasındaki ilişkilerin biçimleri;selamlaşma, hatır sorma sırasında uyulması gereken kurallar;bayramlar,mevsimler,önemli günlerle ilgili davranış biçimleri;"yas alma","baş sağlığı dileme" gibi durumlarda söylenecek sözler,takınılacak tavırlar ve tutumlar adetlerin alanına girerler.
Adetler çeşitli kökenlerden kaynaklanmış ve biçimlenmişlerdir; bunlar içerisinde geçmiş zamanların yaşama biçimleri,dünya görüşleri,ilginç rastlantı ve olaylar önemli bir yer tutarlar.Bir toplumda, toplumun bütününü ilgilendiren adetler olduğu gibi,çeşitli mesleklerin,mezheplerin,etnik grupların v.b. kendilerine özgü adetleri vardır.Adetlerin pratikteki uygulanışını giderek gelenekleşmesini sağlayan bu konuda bilinçli yada bilinçsiz görev üstlenen yaş ve cins gruplarıyla dinsel liderler,dernek yöneticileri,oyun grubu başkanları bulunmaktadır.
Kimi adetler oldukça durağan ve sürekliyken,kimisi de zamanla değişebilen niteliktedir.Adetlerden bir bölümü toplumun büyük değişim çalkantısına ayak uydurarak özlerinde ve biçimlerinde sınırlı değişmelere uyarak benliklerini bir dereceye kadar korurken,bir bölümü de tıpkı canlı organizmalar gibi etkinliği ve diriliğini zamanla yitirerek gün gelir ortadan kalkarlar.
GELENEK
Gelenekler geniş anlamıyla bir kuşaktan ötekine geçirilebilen bilgi,tasarım,boş inanç,yaşantı biçimi;daha geniş anlamıyla maddi olmayan kültürdür.Dar anlamda ise,kuşaklar boyunca bir toplumun örneğin kutsal ya da politik işleri gibi önemli konulardaki görüşlerdir.Gelenekler sözlü ve yazılı olmak üzere iki bölüme ayrılırlar.
Tıpkı adetler gibi,ama onlardan daha güçlü olarak toplumsal yaşamın düzenlenmesinde ve denetlenmesinde önemli rol oynarlar.Nitelikleri bakımından genellikle tutucu olan gelenekler aile,hukuk,din ve politika gibi toplumsal kurumlar üzerinde etkilidirler;bilim ve sanat,geleneklerin daha az etkisi altındadırlar.
Bireyin bağlı bulunduğu grubun yada toplumun geleneklerine karşı çıkması,bu karşı çıkışın derecesine göre bireyin toplulukça aforozundan saldırıya uğramasına,hor görülmesinden alaya alınmasına kadar genişleyen tepki türlerinde biçimlenir.
Geleneklerin tıpkı örfler gibi yasalarla belirlenmiş türleri vardır.Yasa,geleneklere ve onlara aykırı davranışlar için verilecek olan cezaları bir ölçüye sokmaya çalışır.Gelenekler,genellikle yasalardan çok daha geniş bir alanı yönetirler.
GÖRENEK
Göreneğin örfe, adete, geleneğe bakarak yaptırım gücü daha zayıftır. Örfteki yapılma zorunluluğu, adet ve gelenekteki yapılmalı özelliği görenekteki yapılabilme özelliğini alır. En yalın tanımıyla bir şeyi görüle geldiği gibi yapma alışkanlığı olan görenek, öteki sosyal alışkanlık gibi gerekli ve uygun görülenleri kapsar.Ama bunların mutlaka yerine getirilmesini istemez. Öteden beri yapıla gelmekte olan, fakat henüz adet durumunu kazanmamış olan bu davranış biçimlerine grubun, toplumun gelişmesin uygun yenilikler eklenir. Bunlar süreklilik kazandığı gibi, bir süre sonra ortadan kalkabilirler. Görenekler,günlük yaşantımızın gerekli gördüğü ilişkilerin düzenlenmesinde,bireyler arasındaki sürtüşmeleri azaltmakta, toplumsal ilişkilerin kolaylaşmasında, belirleyici rol oynarlar. Komşu ziyaretlerinde, hasta yoklamalarında alış-verişte,ortak taşıtlara inip binmede, tanışma ve tanıştırılmalarda nasıl davranılacağını belirleyerek ilişkilerin düzenli gitmesine yardımcı olurlar.
Örfler,çoğu zaman toplumun katı beklentileri olarak nitelenen birtakım örnek tutum ve davranışlardır.Örfler, aynı zamanda toplumu,herhangi bir değer sisteminin bünyesini oluşturan temel taşlarını da temsil ederler.Bu değerler sistemi,toplumsal yapının durumuna göre giderek özel bir hukuk sistemine göre ya da o sistemdeki bir yasa maddesine de gerekçe olur.
Örflerin bireyle birey,bireyle aile,bireyle komşular ve akrabalar,bireyle halk ve ulus arasındaki ilişkileri,davranışları,tutum ve tavırları düzenleyen ve belirleyen işlevleri vardır.Toplumun her üyesini sürekli olarak baskı altında tutan örfler,zorlayıcı yaptırıcı ya da yasaklayıcı yaptırımlarıyla bireyin grupla cemaatle ya da toplumla uygun olmasını sağlarlar.
Öte yandan cins,yaş,sınıf ve mesleklere göre belirlenmiş çeşitli örfler bunlar arasında bağlantıyı koruma,kollama,pekiştirme ve denetleme işlevleriyle de yüklüdürler.Örflere karşı çıkma kimi toplumlarda yasaya karşı çıkmayla bir tutulur;hatta zaman zaman yasaların da üstünde tutularak katı ve bağışlamasız bir tutumla birey cezalandırılır.
ADET
Adetler, tıpkı örfler gibi birçok sosyal içerikli ilişkiyi düzenlemekte,yönetmekte ve denetlemektedirler.Toplumsal yaşamın düzenli gitmesinde,kuralların uygulanmasında adetler etkili olmaktadırlar;örneğin karşılama ve uğurlamalar;yemek ve sofra düzenleri;geçiş dönemleriyle ilgili kutlama ve kutsamalar;kız isteme,nişanlılık ve evlenme usulleri;cinsler,yaş grupları,meslek mensupları arasındaki ilişkilerin biçimleri;selamlaşma, hatır sorma sırasında uyulması gereken kurallar;bayramlar,mevsimler,önemli günlerle ilgili davranış biçimleri;"yas alma","baş sağlığı dileme" gibi durumlarda söylenecek sözler,takınılacak tavırlar ve tutumlar adetlerin alanına girerler.
Adetler çeşitli kökenlerden kaynaklanmış ve biçimlenmişlerdir; bunlar içerisinde geçmiş zamanların yaşama biçimleri,dünya görüşleri,ilginç rastlantı ve olaylar önemli bir yer tutarlar.Bir toplumda, toplumun bütününü ilgilendiren adetler olduğu gibi,çeşitli mesleklerin,mezheplerin,etnik grupların v.b. kendilerine özgü adetleri vardır.Adetlerin pratikteki uygulanışını giderek gelenekleşmesini sağlayan bu konuda bilinçli yada bilinçsiz görev üstlenen yaş ve cins gruplarıyla dinsel liderler,dernek yöneticileri,oyun grubu başkanları bulunmaktadır.
Kimi adetler oldukça durağan ve sürekliyken,kimisi de zamanla değişebilen niteliktedir.Adetlerden bir bölümü toplumun büyük değişim çalkantısına ayak uydurarak özlerinde ve biçimlerinde sınırlı değişmelere uyarak benliklerini bir dereceye kadar korurken,bir bölümü de tıpkı canlı organizmalar gibi etkinliği ve diriliğini zamanla yitirerek gün gelir ortadan kalkarlar.
GELENEK
Gelenekler geniş anlamıyla bir kuşaktan ötekine geçirilebilen bilgi,tasarım,boş inanç,yaşantı biçimi;daha geniş anlamıyla maddi olmayan kültürdür.Dar anlamda ise,kuşaklar boyunca bir toplumun örneğin kutsal ya da politik işleri gibi önemli konulardaki görüşlerdir.Gelenekler sözlü ve yazılı olmak üzere iki bölüme ayrılırlar.
Tıpkı adetler gibi,ama onlardan daha güçlü olarak toplumsal yaşamın düzenlenmesinde ve denetlenmesinde önemli rol oynarlar.Nitelikleri bakımından genellikle tutucu olan gelenekler aile,hukuk,din ve politika gibi toplumsal kurumlar üzerinde etkilidirler;bilim ve sanat,geleneklerin daha az etkisi altındadırlar.
Bireyin bağlı bulunduğu grubun yada toplumun geleneklerine karşı çıkması,bu karşı çıkışın derecesine göre bireyin toplulukça aforozundan saldırıya uğramasına,hor görülmesinden alaya alınmasına kadar genişleyen tepki türlerinde biçimlenir.
Geleneklerin tıpkı örfler gibi yasalarla belirlenmiş türleri vardır.Yasa,geleneklere ve onlara aykırı davranışlar için verilecek olan cezaları bir ölçüye sokmaya çalışır.Gelenekler,genellikle yasalardan çok daha geniş bir alanı yönetirler.
GÖRENEK
Göreneğin örfe, adete, geleneğe bakarak yaptırım gücü daha zayıftır. Örfteki yapılma zorunluluğu, adet ve gelenekteki yapılmalı özelliği görenekteki yapılabilme özelliğini alır. En yalın tanımıyla bir şeyi görüle geldiği gibi yapma alışkanlığı olan görenek, öteki sosyal alışkanlık gibi gerekli ve uygun görülenleri kapsar.Ama bunların mutlaka yerine getirilmesini istemez. Öteden beri yapıla gelmekte olan, fakat henüz adet durumunu kazanmamış olan bu davranış biçimlerine grubun, toplumun gelişmesin uygun yenilikler eklenir. Bunlar süreklilik kazandığı gibi, bir süre sonra ortadan kalkabilirler. Görenekler,günlük yaşantımızın gerekli gördüğü ilişkilerin düzenlenmesinde,bireyler arasındaki sürtüşmeleri azaltmakta, toplumsal ilişkilerin kolaylaşmasında, belirleyici rol oynarlar. Komşu ziyaretlerinde, hasta yoklamalarında alış-verişte,ortak taşıtlara inip binmede, tanışma ve tanıştırılmalarda nasıl davranılacağını belirleyerek ilişkilerin düzenli gitmesine yardımcı olurlar.
a)DÜNÜR GİTME Köyümüzde genellikle evlilikler görücü usulü ;köy ortamı küçük olduğu için kız erkeği erkekte kızı az çok tanır.Ancak son yıllarda görücü usulü yavaş yavaş kalkmaya başladı.Evlenecek delikanlı gençlerimiz sevdiği ya da beğendiği bir kız varsa bir şekilde bunu ailesine duyurur.Eğer genç herhangi bir kız belirlemedi ise ailesi köyümüzden ya da çevre köylerden,başka yerlerden de olabilir münasip bir kızı belirler.Gelin adayı belirlendikten sonra kız evine haber gönderilir veya bazen habersizce de ön ziyarete gidildiği de olur.Dünürcülükte yanlarına çikolata vb. hediye olarak ***ürülür.Dünür giderken erkek tarafının büyükleri yanlarına köyün ileri gelenlerinden hatırı sayılır bir kaç kişi alırlar.Ziyaret sebebi dile getirilir.Bu arada nezaket gereği kız kahve getirme veya bir şeyler ikram etme bahanesiyle,her gelen dünüre çıkar kendisini gösterir.Kız , dünür yakınlarınca baştan aşağı süzülür ve dünürler müsaade isteyerek evden ayrılır.Dünürler kızı beğenmişler ise ,ikince kez dünürlüğe gidilerek Allah’ın emri ve peygamberin kavli ile kız istenir.Kız tarafı bu arada düşünmek ve kızlarının görüşünü almak için müsaade isterler.Kız tarafı bu arada dünür olacak aileyi tanıyorsa çabuk karar verirler. Ancak dünürler yabancı ise tanımıyorlarsa çevresini araştırıp münasip birileri olup olmadığına karar verirler.Bu arada damat olacak gencin işi olup olmadığına, ekonomik durumunun iyi olup olmadığına olup olmadığına çok dikkat ederler.(Büyüklerimizin anlattığına göre eskiden kız tarafı erkek tarafının tarlası çok mu,hayvanı çok mu bunlara bakarmış.Erkek tarafı ise kızın güçlü,kuvvetli,hamarat olmasına dikkat edermiş.Tarlada verimli çalışabilmesi için..)Nihayet son dünür gidişte kız tarafı kabul ederse söz kesilir,duası yapılır,kahveler ve çaylar içilir.Düğün için bir takım planlar yapılır.Nişan yapılıp yapılmayacağına,yapılacaksa tarihine karar verilir.Alınması gereken çeyizler ve altınlar belirlenir.Nişan öncesi bir takım eksikler alınır, buna eksik görme denir.
b)GELİNLİK ZİYARETİ
Erkek tarafı hem kaynaşmayı sağlamak hem de ilişkileri sıcak tutmak amacı ile zaman zaman kız evine gelinlik ziyaretinde bulunurlar.Bu arada beraberlerinde çeşitli hediyeler ve çeyizlik malzemelerde ***ürürler.
c)NİŞAN
Eğer nişan kararı alınmadı ise nişan yapılmadan düğün yapılır.Fakat nişan yapılacaksa nişan hazırlıkları başlar.Nişan için davetiye olarak kız tarafından genellikle genç kızlar veya kadınlar köyü kapı kapı dolaşarak şeker dağıtır ve nişana davet ederler.Köyümüzde düğün salonu olmadığından müsait bir alanda nişan yapılır.Nişanı daha çok kadınlar ve kızlar kendi aralarında eğlenerek yaparlar.Nişanda da geline bir miktar para ,altın ve bir takım hediyeler takılarak nişan sona erer.
d)DÜĞÜN
Köyümüzde düğünler eskiden Salı akşamı başlardı.Düğün erkek evinden kız evine bazı eşyalar ***ürülerek başlatılırdı.Erkek evinden kız evine eşya ***ürülmesine seysana denir.Ancak bu gelenek son yıllarda kalkmaya yüz tutmuştur.Erkek evinde şenlik adıyla eğlenceler olur.Kız evi de kendi evinde eğlence yapar.Gelen misafirler ağırlanır yemekler verilir.Daha çok gençler kendi aralarında oynarlar.Kız tarafında da eğlenceler sürer.Çarşamba günü düğün ilanı yapılarak duyurulur.Düğünün konaklı veya konaksız olduğu belirtilir.Konaklı ise Çarşamba akşamı dışarıdan gelen misafirler gruplar halinde(üçer,dörder,beşer kişi..) komşu evlere konaklama için dağıtılır.Komşular düğün sahibini memnun etmek için bu hizmeti yaparlar.Düğün sahibi konakları yiğitbaşının belirlediği kişilerle, davul zurna ile karşılar.Konaklayacağı ev belirlenir.Konaklara düğün evinden kaz,keşkek,kuruyemiş gibi yiyecekler gönderir.Konak misafirlerde bunun karşılığı hediyeyi zarf içerisinde gönderir.Düğün komitesi bu kapalı zarfları, açarak değerlendirir.Listesini hazırlar..En çok katkıyı yapan konak ,damadın kınasını yakar.Bulundukları eve bayrak asılarak ilan edilir. Çarşamba günü gelin hamamı ve damat hamamı vardır.Bugün damat hamamdan geldikten sonra damadın evinin önünde düğüne katılanlar damada altın ,para gibi hediyeler takarlar.Daha sonra düğüne katılanlara yemek verilir.Yemekten sonra koşu yarışları ve güreş müsabakaları yapılır.Koşu yarışında ve güreş müsabakalarında dereceye girenlere hediyeler verilir.Çarşamba gecesi eğlenceler daha geniş kapsamlı olur.Düğünü yöneten kişiye yiğitbaşı denir.Kız evinde de gecenin sonunda gelin kınası mumlar eşliğinde yakılır.Gelinin ağlaması için ağıtlar yakılır.Perşembe günü damat tarafı gelin çıkarma hazırlıklarına başlar.Genellikle saat 9.00 civarında kız evine gelin almaya gidilir.Gelini ,kızın yakınlarından iki kişi çıkararak gelin arabasına bindirir.Gelin çıktıktan sonra damat kız tarafı ile tebrikleşir.Bu şekilde gelin çıkarılmış olur.Damadın evine gelince gelin arabadan indirilerek damat ve gelinin üzerine bozuk para,buğday,üzüm,leblebi serpiştirilir.Bereket getireceğine inanılır.Geline kapı eşiğine yağ sürdürülür.Böylece ilişkilerin sorunsuz olacağına inanılır.Gelinin koltuk altına Kuran’ı Kerim verilerek dindar olması,kucağına çocuk verilerek de bir an önce çocuklu olması istenir.Erkek evinin önünde gelin eve girmeden tebrikleşmeler olur ve düğün sona erer.Eskiden düğünler Salı günü başlayıp Perşembe günü bitermiş.Günümüzde düğünler çoğunlukla Perşembe günü başlayıp Pazar günü sona erer.
LİNKE GİT :)
http://www.delinetciler.net/forum/soru-cevap-forumu/83760-gelenek-ve-goreneklere-ornekler.html