Cevap :
Mother: I am going to the market my daughter. Do you need anything? Ben markete gidiyorum kızım. Bir şeye ihtiyacın var mı?
Daughter: I want chocolate mum. Çikolata istiyorum anne.
Mother: Okay honey. I am leaving. Tamam tatlım. Ben çıkıyorum.
**************
Mother: Good afternoon. Can you help me in the shopping please? İyi günler. Bana alışverişte yardım edebilir misiniz?
Helper: Of course. What will you buy? Tabi ki. Neler alacaksınız?
Mother: I need milk first of all. Where are the milks? Öncelikle süt alacağım. Sütler nerede?
Helper: The milks are here. Sütler burada.
Mother: Okay thanks. Can you bring me a kilo of rice and two kilos of sugar? Tamam teşekkürler. Siz bana bir kilo pirinç ve iki kilo şeker getirebilir misiniz?
Helper: Okay. Do you need anything else from the legumes region? Tamam. Bakliyat reyonundan istediğiniz başka bir şey var mı?
Mother: No, but I need 2 margarines, a package of cheddar and olive. Hayır, ama benim 2 tane margarin, bir paket kaşar peyniri ve zeytine ihtiyacım var.
Helper: Okay, I will bring them in 2 minutes. Tamam, 2 dakika içinde bunları getiriyorum.
Mother: Thanks very much. Çok teşekkür ederim.
***********************
Mother: Can you calculate my debt? Benim borcumu hesaplayabilir misiniz?
Cashier: All of them make 25 TL. Hepsi 25 TL yapıyor.
Mother: Here you are Buyurun.
Cashier: Your 5 TL change. 5 TL para üstünüz.
Mother: Thanks. Havea nice day. Teşekkürler. İyi günler.
Cashier: Hope to see you again. Yine bekleriz.
- Excuse me, I bought this TV here last week and I’m not satisfied with the picture. I’d like to have my money back, please.( Affedersiniz bu televizyonu geçen hafta buradan aldım, ama görüntüyü beğenmedim. Ben paramı geri almak istiyorum.)
- I’m sorry, sir, but I’m afraid we don’t give refunds. May I see your receipt? We can give you a credit note for this amount, sir, or you can exchange it for something of equal value.(Üzgünüm efendim, ama biz para iadesi yapmıyoruz. Ben makbuzu görebilir miyim? Bu miktar için size bir kredi notu verebilir ve eşit değerde bir şey için alışveriş yapabilirsiniz.)
- All right, I’ll take the exchange.(Tamam, ben değişim yapacağım.)
- Actually, sir, you are very lucky. We’ ve got a sale this week. Now this Zandy 3000 is a great deal. It’s 40 per cent off the normal retail price. It has remote control and it has a one year guarantee.(Aslında, efendim, çok şanslısınız. Bizde bu hafta büyük indirim var. Bu Zandy 3000 büyük kampanyada. Bu normal perakende fiyatından yüzde 40 daha indirimdedir. Uzaktan kumandalıdır ve bu bir yıl garantisi var.)
- It still seems expensive to me.( Bana hala pahalı görünüyor.)
- No, no, sir, that’s a fantastic price. It’s cheap, believe me. We’ve sold hundreds of them and this, I believe, is the last one.(Hayır efendim, harika bir fiyattır. İnanın bana çok ucuzdur. Biz onlardan yüzlerce sattık. Bu sonuncusudur.)
- The last one? O.K. I’ll take it. How much extra do I owe?(Sonuncu mu? Tamam, alacağım. Ekstra ne kadar ödeyeceğim?)
- Just 125 pounds.(Sadece 125 £.)
- And can I pay by credit card or would you prefer a cheque?( Ben kredi kartı ile ödeme yapabilir miyim, siz çek mi tercih edersiniz?)
- Credit card will be fine, thank you.(Kredi kartı iyi olacak, teşekkür ederim.)
- Bring out another Zandy 3000, will you?( Başka bir Zandy 3000 getirecek misiniz?)