Cevap :
Bir Türk Cihana Bedeldir!..
25 Ağustos 1925 Salı günü Atatürk, Mareşal üniformasını giymiş ve göğsüne istiklâl Madalyasını takmış olarak ve beraberlerinde Kastamonu Milletvekilleri Ali Rıza, Mehmet Fuat, Çankırı Milletvekilleri Talât, Ziya, Kütahya Milletvekili Nuri, Rize Milletvekili Fuat Beyler, Paşalar ve yaverleri ile Kastamonu kışlasına giderek askeri teftiş etmişlerdi. Teftişte asker ve subaylara verdiği savaş görevlerinin iyi yapılmasından memnun kalan ATATÜRK “Gördüklerimden memnunum, iyi çalışmışsınız. Subaylarda çalışmış hepinize teşekkür ederim” demişti. Bu arada askerin ambar ve koğuşlarını gezmişti. Koğuşların gezisinde tank ve uçak modellerini gören Atatürk yanına iki asker çağırıp “Serbest dur konuşalım” diyerek tank ve uçaklarla ilgili sorular sormuş ve bu arada koğuş çıkışında “Bir Türk on Düşmana bedeldir” levhasını görünce oradaki subayı çağırıp:
-Öyle mi?
-Evet Paşam!
Atatürk başını dikleştirerek,
-Hayır, bence öyle değildir.
“Bir Türk Cihana Bedeldir!” demişlerdir.
Atatürk’ün çocukluk anıları. Atatürk’ün çocukluk yılları ile ilgili anılar. Mustafa Kemal’in çocukluk yıllarına dair anı. Atatürk’ün çocukluğu hakkında anılar.
Ben Eğilmem!
Biraz belini bükmesini, başını eğmesini istiyorduk. O ise dimdik durmakta ısrar ederek bizi sırtından atlatmadı. On bir on iki yaşlarında var, yoktu…
Evimizin bahçesi büyüktü. Sık sık mahalle arkadaşları toplanır ve o zamanlar Selanik’te pek moda olan “Mançık” oyununu oynardık. Bu bir nevi “Birdirbir” oyunu idi. Bir kişi eğiliyor ve diğerleri sıra ile üzerinden atlıyorlar. Oyuna iştirak etmezdi ama seyrine de bayılırdı. Hele içimizden düşenler filân olursa, keyfine payân olmazdı.
Bir gün kararlaştırdık. Yaka paça zorla oyuna iştirak ettirdik. Sıra ile hepimizin üzerinden atladı ve sıra kendisine gelince, eğilmeden dimdik durdu ve:
-Haydi atlayın! dedi.
Biz başını yere doğru eğmesi için ısrar ettikçe, o:
-Ben eğilmem! Böyle atlarsanız atlayınız! diyordu.
Bir türlü razı edemedik. On bir on iki yaşlarında var, yok