Mevlana'nın eğitim aldığı kişiler kimlerdir?



Cevap :

Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Cihan OKUYUCU ve Yrd. Doç. Dr. Süleyman DOĞAN Üniversitemizde ““Mevlana’dan Çağımıza Bakış ve Mevlana’nın Eğitim Metodu” konulu konferans verdiler.   Konferans öncesi Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Talha GÖNÜLLÜ’yü makamında ziyaret eden Prof. Dr. Cihan OKUYUCU ve Yrd. Doç. Dr. Süleyman DOĞAN, Üniversitemiz Onur defterini imzaladılar.   Ziyaretin akabinde Üniversitemiz Kültürel Gelişim Topluluğu tarafından “Mevlana’dan Çağımıza Bakış ve Mevlana’nın Eğitim Metodu” konulu konferans düzenlendi. Eğitim Fakültesi Mustafa Vehbi KOÇ Salonu’nda düzenlenen konferansa Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Talha GÖNÜLLÜ, fakülte dekanları, öğretim elamanları ile çok sayıda öğrenci katıldı. Prof. Dr. Cihan OKUYUCU konferansta “Mevlana’dan Çağımıza Bakış” başlıklı konuşmasında 800 yıl önce yaşamasına rağmen Mevlana’yı çağımızda hala güncel tutan nedenler üzerinde durarak, “Bugün Mesnevisi dünyadaki bütün dillere çevrilmiş olan ve düşünceleri insanları etkileyen Mevlana’nın çağımıza iki yönlü mesajı bulunmaktadır. Birincisi ferdi olarak bireyin kendi kendini tanıması, anlamlandırmasına yönelik, ikincisi ise bütün insanlığa yöneliktir. Hz. Mevlana, insanı yerle göğün buluştuğu, bir tarafı göğe, diğer tarafı yere ait olan bir varlık olarak niteler. Günümüzde global bir köy haline gelen dünyada, farklı etnisitelere, farklı kültürlere sahip insanlar barış ve hoş görü içerisinde yaşabilmektedir. Eğer böyle olmazsa insanlık yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. İnsanlığı, ailesi, gök kubbeyi ise evi bilmiş bir insan olan Hz. Mevlana’nın eserlerindeki mesajlar, günümüzde insanlık tarafından büyük bir ilgiyle karşılanmaktadır” dedi.   Hz. Mevlana’nın eserlerinin hayatın anlamı üzerine yazıldığını belirten OKUYUCU, “İnsanın kendi kendisini bulduğu, İnsan nedir? Niçin bu dünyadadır? Nereye gidecektir? sorularının cevapları eserlerinde bulunuyor. Hz. Mevlana, eserleri ile bu dünyaya gönderilmiş insana bir kılavuz sunmuştur. İnsanlara arınmaları için ne yapmaları gerektiğini anlatmıştır” şeklinde konuştu.   Yrd. Doç. Dr. Süleyman DOĞAN ise “Mevlana’nın Eğitim Metodu” başlıklı konuşmasında, Mevlana’da eğitimden kastedilenin terbiye, hakikat ise tekdir ve o da Allah’a varma yolu olduğunu belirtti.   DOĞAN; “Hz. Mevlana, akıl ve gönül düşüncesini, bir arada işleyen bir filozoftur. İnsan bu dünyada sadece maddi bir varlık olarak değil, diğer dünyada hesaba çekilecek varlık olarak nitelendirir. İnsan bedenen olgunlaşmasının yanında ruhen de olgunlaşmalı. Hz. Mevlana eğitimcilerin vasıflarını da belirtiyor. Ona göre eğitimciler ilahi aşka sahip olmalı, gönül ehli olmalı, olgunlaştırıcı olmalı; eğitimci bir güneş gibi aydınlatmalı, yumuşak kalpli olmalı, meslek sevgisine sahip olmalı, mesleğini en iyi şekilde bilmeli, rehber olmalı ve affedici olmalıdır, diyor” şeklinde konuştu.   Mevlana’nın eğitim metodunun hoşgörü, sorun çözme, birlik beraberlik, toplumsal inşa, erdemlilik, orta yol, sabır, değerler eğitimi, rol model olma, sevgi ve muhabbet yolu şeklinde özetlenebileceğini belirten DOĞAN, konuşmasına şöyle devam etti: “Mevlana üç kollu mesaj vermiştir. Bir taraftan halka vermiş, geniş halk kitlelerine vaaz yoluyla, bir taraftan bilim yoluyla aydınlara ve bir taraftan da şiir yoluyla, gönül yoluyla mesaj veren mutasavvıf bir kişiliği vardır. Bu nedenle üçlü bir sacayağı vardır. Gerek vaazlarında, gerek şiirlerinde gerekse gönül ehli olarak bugün dünyada en fazla konuşulan ve kitapları en fazla satılan bir kimseyse bu onun ne kadar ileri görüşlü olduğunu, vizyon sahibi bir kişilik olduğunu gösterir. Mevlana eğitimi benlikten sıyrılma olarak alır ki, bu benlikten sıyrılma kişinin olgunlaşmasına, işaret eder. Kişinin aldığı eğitim, onu olgunlaştırmıyorsa, ham halden değiştirmiyorsa, kişi o zaman o bilgi ona bir yük haline gelir. Terbiyedeki maksat kişiyi olgunlaştırmak ve öncelikle kamil bir insan haline getirmektir.” Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Talha GÖNÜLLÜ, konferansın ardından OKUYUCU ve DOĞAN’a teşekkür ederek çiçek takdim etti

Konya’da Mevlana’ya hocalık yapan Seyyid Burhaneddin Hazretleri öğrencisini Şemsi Tebrizi’ye teslim eder Konya’daki irşat vazifesini Kayseri’de devam ettirmek üzere yola çıkar ve ömrünün son demlerine kadar Kayseri’lerin feyz kaynağı olur

Bu kadarını biliyorum.