Cevap :
Örnek Bazı Cümleler
It's an easy language. O kolay bir dil.
Bu örnek cümlede görüleceği gibi,
'easy'
sıfatı, bir isimden önce gelmiş ve o ismi
'kolaylık'
yönünden nitelemiştir.
You can learn this language easily. Sen bu dili kolayca öğrenebilirsin.
Bu örnek cümlede ise, dilin ne şekilde öğrenileceği anlatılmıştır. Yani
'easily'
burada zarfdır.The music is slow Müzik yavaş. (Sıfat) The pianist is playing slowly. Piyanist yavaşça çalıyor. (Zarf) Joe looked hungry Joe aç görünüyor. (Sıfat) Joe ate hungrily Joe çok acıkmış gibi yemek yedi. (Zarf) This is a slow train.- It stops everywhere. Bu yavaş bir tren. Heryerde duruyor. (Zarf) You walked away quickly. Hızlıca uzaklaştın. (Zarf) You have cooked the meat beautifully. Eti çok güzel pişirmişsin.(Zarf) I sing very badly. Ben çok kötü şarkı söylüyorum. (Zarf) Could you talk more quietly, please? Daha yavaşça konuşurmusun lütfen? (Zarf)
A boy is sleeping in the room.
Bir çocuk odada uyuyor.
A young boy is sleeping in the room.
Genç bir çocuk odada uyuyor.
A book is on the table.
Bir kitap masanın üzerindedir.
A green book is on the table.
Yeşil bir kitap masanın üzerindedir.
Bu dersimizde ingilizce sıfatlar konusunu göreceğiz. Sıfatların bazı kullanım şekillerinden bahsedeceğiz. Daha sonraki yazılarımızda ise sıfatlarla ilgili örnek cümlelerden, zıt sıfatlardan, sıfatlarda karşılaştırma, resimli ingilizce sıfatlar gibi birçok konuyla ilgili yazılar kaleme alacağız.
a long journay - uzun bir seyahat
a fast car - Hızlı bir araba
fast cars - hızlı arabalar
a big bad wolf
a big and bad wolf kullanımı yanlıştır!
beautiful red apples - güzel kırmızı elmalar
Aşağıdaki örnek sıfatları inceleyelim:
One fine day - Güzel bir gün
a long time ago - uzun zaman önce
in a red coat - kırmızı bir ceket içinde
under a tall green tree - uzun yeşil bir ağacın altında
Aşağıdaki parçadaki sıfatları inceleyin:
'OK,' said the wolf in a friendly voice. 'I'll see you later.' 'I don't think so,' said the little girl, who was not stupid. She took a big pistol out of her bag and shot the wolf dead.
(Güzel bir son!)
The water is cold.
(Su soğuk.)
Everything became clear.
(Herşey temizlendi.)
It's getting late.
(Geç oluyor.)
You seem tired.
(Yorgun görünüyorsun.)
She looks happy.
(Mutlu görünüyor.)
Aşağıdaki örnek cümleleri inceleyelim:
That car looks expensive.
(Şu araba pahalı görünüyor.)
I feel ill.
(Kendimi hasta hissediyorum.)
The train is late.
(Tren gecikti.)