Cevap :
Allah kur’an’da namaz kılmayı emretmiş ve bunun belli zaman aralıklarında ifa edileceğini her peygambere farz kıldığını da ifade etmiştir(Nisa, 103). Vakitleri belirlenmiş olarak farz kılındığı söylenmiştir. Rum suresi 17 ve 18. ayetlerde akşam, sabah, öğle ve gün sonunda ifadeleri ile 5 vakit namazın zamanları belirtilmiştir. Müzemmil suresi 20. ayette namazda kur’an ayeti okunması gerektiği ifade edilmektedir. Aynı zamanda kur’an’ın Hicr suresinin 97-99. ayetlerinde “hamd” ve “tesbih” edilmesine dair emirler geçmektedir. Bunlar ise aynen “Fatiha” ve “Subhaneke” duası ile birebir örtüşür. Zira Fatiha okunurken “hamd” edilmektedir. Subhaneke okunurken de aynı kökten gelen “tesbih” fiili icra edilmektedir. Demek ki, bu iki dua da namazda okunması emredilmiş metinlerdir. Yine Bakara suresinin 150’nci ayetinde yüzün Mescid-i Haram’a çevrilmesi gerektiği yazmaktadır. Daha pek çok ayette bunun vurgulanması namazda olduğuna delildir.
Allah, bakara 144’te şunları söylemektedir:
Senin yüzünü sürekli göğe çevirdiğini elbette görüyorum, seni memnun olacağın kıbleye döndüreceğim. Artık yüzünü Mescid-i Haram’a çevir. Nerede olursanız olun yüzünüzü o yöne çevirin. Kendilerine kitap verilenler bunun rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler.
Buradan anlaşılıyor ki, daha önceden peygamber dua ederken ve namaz kılarken yüzünü göğe çeviriyordu. Allah ise yüzünü artık namazda kıbleye çevirmesini istiyor.
Yine pek çok ayette Hacc suresi 77’deki gibi “secde ve rüku” emredilmiştir. Rüku eğilmek demektir. Secde de yere kapanmaktır. Bu kelimelerin kelime manaları zaten budur. Ayrıca bakara 239’da korku halinde namazın “yaya halde yahud oturarak –binekte- “ kılınabileceği ifade edilir. Bunun manası namazın normalde oturarak kılınamıyor, yaya halde kılınamıyor olmasıdır.
• Demek ki, namaz ayakta ve sabit halde iken kılınır. Secde ve rüku edilir. Kıbleye dönülür. Fatiha ve Subhaneke okunur. Ardından da kur’an ayeti okunur. Nisa 102’den de anlaşıldığı gibi namazın kısımları vardır ki bunlar rekat diye bilinir.