Cevap :
GÖRME ORGANIMIZ GÖZ
Gözlerimiz belki de sahip olduğumuz en önemli duyu organımızdır. Onlarla yaşadığımız çevreyi algılıyor; dünya hatta uzaya ilişkin pek çok bilgi ediniyor; doğadaki güzelliklerin farkına varabiliyoruz.
Görmek bize dünyanın en kolay işiymiş gibi geliyor.Sabahları uyandığımızda gözlerimizi açıyoruz.Açar açmaz da çevremizdekileri görüyoruz. Görebilmek için, gözkapaklarımızı kaldırma dışında en ufak bir çaba göstermemeiz gerekmiyor.Öyleyse nasıl görebiliyoruz?Bunu anlayabilmek için gelin gözlerimizin yapısını inceleyelim.
Gözler, burnun iki yanında bulunan ve önde göz kapaklarıyla örtülü kemik boşlukları içinde yer alan görme organımızdır.İnsanda gözler, düzensiz küre biçiminde yaklaşık 25mm çapında ve her biri 7-8 gr ağırlıkta organlardır.
GÖZÜN YAPISI
1.Kornea:Yoğun, jel kıvamlı bir materyalden oluşmuştur ve gözün korunmasını sağlar.Kornea damarsız bir yapıdır.Aköz Humor’u çevreler.Arka tarafı; sklera olarak adlandırılır.Kornea homojendir, yani tüm alanlarda oluşan kırıcılık aynıdır.Işınların gözde görmeyi sağlayacak olan retina tabakasına ulaşabilmesi için kornea ve aköz humor’den geçmesi gerekir.Bu geçiş sırasında ışınlar kırılmaya uğrarlar.Bu kırılmalar havadan korneaya girişte 42 dioptri kadardır.Işınların gözde retinaya ulaşmasındaki toplam kırılma ise 59 dioptridir.
( Işınların bir mercek aracılığı ile bir noktaya ulaşmasında cisimle mercek arası uzaklıkta lensin görüntüyü yaklaştırma gücü DİOPTRİ birimi ile ölçülür. Görüntü ile kırıcı ortam arası bir metrelik mesafe için yapacağı birleştirme gücü 16dioptridir.)
2.Aköz Humor: Bu sıvı yapı kornea ile çevrilidir ve lense benzer bir yapıdır.Aköz humor sıvısı dakikada 2milimetreküp üretilir.Sabit bir basıncı vardır ; 25mmHg. ( Glokom =Göz tansiyonu , bu basıncın yüksediği durumlarda olur. )
3.İris: Göze ışığın girişini kontrol eden yapıdır.Retinada oluşacak imaj için ışık miktarını belirler.Parlak ortamlarda küçülen iris gözün dışarıdan bakıldığında renkli olarak görülen yapısıdır.
4.Lens(Göz Merceği): Retinada görüntünün netleşmesini kontrol eder.Lensin görüntü netliği için kasılıp gevşemesini ( =akkommodasyon) lense tutuan siliyer kaslar sağlar.Lens ile kornea arasına gözün ön kamerası denir.Bu ön kamerada , aköz humor yer almaktadır.
5.Siliyer Kaslar: Lensin incelip kalınlaşmasını kontrol eder.Siliyer kasların kasılması ile lens incelir.Siliyer kasların hareketleri, retinaya düşen görüntünün netliği veya bulanıklığı ile kontrol edilir.İnsan vücudunda en fazla çalışan ve en çok yaşlanan kaslar siliyer kaslardır.Siliyer kaslar, 10 yaşından itibaren yaşlanmaya başlar.
6.Vitröz Humor: Jel kıvamlı ve gözün yuvarlaklığını sağlayan yapıdır.
7.Retina: Gözün ışığa duyarlı tabakasıdır.Retina siyah renklidir. Retinada yer alan atar ve toplar damarlar, insan vücudunda dışarıdan görülebilecek tek damardır.( Doktorlar , oftalmoskop denen aletlerle bu damarları görerek muayane edebilirler.) İnsanların pupilleri ( göz bbebeği = iris ortasındaki diyafram , boşluk ) her zaman siyah görülür. Çünkü bu, siyah olan retinaya açılan bir boşluktur.
Retina görme alıcılarına sahiptir.Bu alıcılar iki tiptir.Koni ve Basil olarak adlandırılır.Koniler gündüz, basiller gece görüşünü sağlar.Koniler renkleri gördüğü halde basiller renk göremez.İnsan gözünde 6milyon koni ve 120milyon basil vardır.Koni ve basiller retinada yer alan bipo hücrelerle birleşerek görme sinirini oluşturur.
8.Sarı Nokta (Makula): Retina üzerinde kör noktaya yakın bir mesafede yer alan küçük bir yapıdır.Sadece konilerden yapılmıştır.Ortasında fovea denen yapı yer alır.Görüntünün net olarak oluştuğu yerdir.Gözdeki maksimum görüntü burada oluşur.Foveanın 1 milimetresi, beyinde 16 milimetrelik alan olarak temsil edilir.
9.Görme Siniri :Retinaya düşen görüntüyü, beyne getirecek olan sinirdir.Bu sinirin retindan çıktığı bölge kör nokta olarak da isimlendirilir.Çünkü burada koni ve basiller yer almaz, bu bölgede görme fonksiyonu olmaz.Beyinde gözde oluşan görüntünün algılanması için iletildiği 2görme merkezi vardır.Bunlar Birincil Görme Merkezi ve Duysal Görme Merkezi olarak adlandırılır ve beynin arka bölgesinde yer alır.Birincil merkezde cisimler görülür ve bu cismin değerlendirmesi görme merkezinde ( visual assosiasyon alanı ) yapılır.
IŞIK
Bütün canlılar ışığa karşı reaksiyon gösterir.İnsan gözü 4000-7000 Angström (bir milimetrenin milyonda biri ) dalga boyları arasındaki ışığı görebilir. Bu dalga boyları arasındaki ışığa ; Ultraviyole ve 7000 Angström üzerinde dalga boyu olan ışığa da Enfraruj denir.Lens yapı bu ışıkların retinaya ulaşmasını engeller.Lensin çıkarıldığı hastalarda ultraviyole ışık retinaya ulaşabilir.İnsanların, net olarak görebildiği en yakın mesafe Yakın Nokta olarak adlandırılır.Yaş ilerledikçe yakın nokta uzaklaşır.10yaşında 6santimetreden net görüntü alınabilirken, 30yaşında bu yakın nokta 15santimetre ve 60 yaşında 80 santimetre olmuştur.
GÖRME FONKSİYONU
Görme fonksiyonunu ikiye ayırmak mümkündür.Birincisi ; gündüz konilerle yapılan görme yani Fotopik Görme ve ikincisi de karanlıkta basillerle olan görme yani Skotopik Görme’dir.Hem konilerle hem de basillerde ışığa hassas , ışıkta solan pigmentler vardır.Bunların solma derecesi oranında retinada değişiklik olur.Basillerde bulunan görme pigmenti Rodopsin, konilerde bulunan görme pigmenti İyodopsin’dir.Kendisine gelen ışığın şiddetine göre bu pigmentler parçalanır.Işıkla, Rodopsin ; retinen ve opsin maddelere ayrışır.Karanlıkta veya göz dinlenirken Retinen ve Opsin birleşerek tekrar Rodopsini oluşturur.Buradaki Retinen maddesi oluşabilmek için A vitaminine ihtiyaç duyar.