Cevap :
Atatürk sadece yapılan kurtuluş savaşıyla bilinmektedir. Ama gerçekte durum farklıdır. Sadece ülkesine cumhuriyeti vermemiş,cumhuriyet sonrası gereken reformlarıda yapmıştır. Yapılan tüm reformlar birbirlerini tamamlayıcı örzelliklere sahiptirler. Yapılan reformlar aynı zamanda toplumsal bazı değişikliklerde getireceği bilindiğinden milli kültürün bu değişimlerden etkilenmemesi için milli kültüre ayrı bir önem verilmiştir.
Atatürke göre “Millet aynı kültürden insanların oluşturduğu toplumdur”.
Demek ki “milli kültür” bir devleti ayakta tutan unsurların en önemlisidir. Çünkü milli kültür oluştuğunda ortaya millet çıkar. Millet ise mutlaka bir devlet oluşturur.
Türk Cumhuriyetinin kurucu kimliği ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin ayakta kalabilmesi için, hemen her konuda olduğu gibi Türk folkloru konusunda da hassasiyeti elden bırakmamış, yeri geldikçe bu konudaki düşüncelerini dile getirmiştir. Folklor, diğer bir ifadeyle halk bilimi; halkın gelenek ve göreneğine bağlı maddi ve manevi kültürünün tamamıdır ya da halk hayatının veya kültürünün ilmidir. Bu anlamda folkloru “millî kültür” olarak da niteleyebiliriz. Bir milleti temsil eden bireyler, kültürel değerlerine sahip çıktığı, birlik ve beraberliklerini korudukları sürece ayakta durabilirler. Birlik ve beraberliğin korunması da; geçmişi bilmek, öğrenmek, ortak dile, dine ve bayrağa sahip çıkmakla; örf, âdet, gelenek ve göreneklere sıkı sıkıya bağlı kalmakla ve bunları yaşamak ve yaşatmakla mümkündür.
Bu sayılanların hepsi birleştiğinde, bir milletin ortak kültür yapısı meydana gelmiş olur ki bu da millî kültürün tam kendisidir. Milli kültürlerine sahiplenmeyen milletler, zamanla yok olup gider veya rahatlıkla başka milletlerin kültürel açıdan etkisi altına girebilirler. “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.” diyen M. Kemal Atatürk, birçok söylevinde ve verdiği demeçlerde dikkatleri daimi surette bu konuya çekmiştir.