Cevap :
MİLLİ EDEBİYAT (ULUSAL EDEBİYAT) AKIMI
Edebiyat ve sanat eserlerinin yabancı etkilerden uzak bir anlayışla oluşturulmasını savunan, düşünce alanında milli (ulusal) kaynaklardan yararlanıp, beslenmeyi ilke edinen edebiyat anlayışına Milli Edebiyat denmiştir.
MİLLİ EDEBİYAT AKIMININ ORTAYA ÇIKIŞI
İkinci Meşrutiyet dönemi Osmanlı toplumunda Batıcılık, Osmancılık, İslamcılık, Türkçülük olmak üzere dört ana siyasal görüş vardı. Bunlardan Batıcılık her alanda Doğu uygarlığından çıkıp Batılı değerleri benimseme çabası idi. Osmanlıcılık, İmparatorluk sınırları içinde yaşayan Türk, Arap, Yunan, Ermeni, Arnavut, Sırp, Bulgar… uluslarını Osmanlılık ruhu içinde eritmeyi amaçlıyordu.
Bu olurmu
Ulusal bilinçlenme ve bağımsızlıkla dil arasında çok güçlü, koparılamaz, soyutlanamaz bir bağ vardır. Dil devrimi dediğimiz şey, yalnızca bize özgü bir olgu değildir. Her uluslaşma, ulusal bilinçlenme ve bağımsızlık kazanma süreci, bir “dilde ulusallaşma” çaba ve akımını da -başka bir deyişle- bir dil devrimini de içerir. Bir dil devrimi, her zaman yalnızca yabancı öğelerden (sözcük, ek ve kurallardan) kurtulma, ulusal öğelerle varsıl ve çağdaş bir dil yaratma olgusu değil; kimi zaman bütün güçlükleri yenerek, olmazı olur kılarak yepyeni bir dil yaratma, yepyeni bir dil oluşturma olgusudur da.
Dünyada Dil DevrimleriGeçmişte bilebildiğimiz en eski dil devrimi, Macar Dil Devrimi’dir. Macar Dil Devrimi’nin ilk belirtileri, Türk ordusunun Macar ovalarında at koşturmaya başladığı yıllara rastlar. 1526’da, Mohaç’ta, büyük Macar ordusu, Türk ordularına yenilmiş, darmadağın edilmiştir. 1536’da ise, ilk Macarca dilbilgisi yazarı Sylvester Jânos, ay adlarını ve dilbilgisi terimlerini yerlileştirmiştir. Böylece başlayan Macar Dil Devrimi, XVII. yüzyıl boyunca dildeki Latince ve Almanca öğelerin yerine -özellikle din ve bilim alanlarında- Macarca sözcükler koyma girişimi olarak sürmüş ve asıl XVIII. yüzyılın son çeyreğinde büyük hız kazanmıştır.