Cevap :
Kültür ve Medeniyet
.
.
Bilim adamlarının üzerinde en çok durduğu konulardan bir tanesi Kültür, medeniyet ve uygarlık kavramlarıdır. Birbiriyle ilişkili olan bu kavramlar gündemdeki yerini her zaman korumuş, kitap, makale, deneme ve hatta şiirlerin esas teması olarak işlenmiştir.
Bilimsel olarak kültür kavramını anlatabilmek için yıllarca çalışılmış, üzerinde düşünülmüş yanlışa sapmamak için gayret gösterilmiştir. Zira konu sadece bir ferdi değil, tüm toplumu ilgilendirmektedir. Toplumu ilgilendiren hususlarda ise hassasiyet gösterilmesi gerekir.
Öyleyse üzerinde yıllarca çalışılan, düşünülen, yazılan, çizilen kültür ne demektir?
Sözlük anlamının dışında, kavram itibariyle yaklaşık olarak 166 adet tanımı vardır.
Bu tanımların esasında bir milletin hayat tarzı ifade edilmektedir. Bu ifadeleri kimileri hars, kimileri ekin, kimileri ise varlıklar şeklinde dile getirmişlerdir.
Güney Afrikalı bir düşünür yapılan tüm tanımlamanın genel anlamda özetini çıkararak kültürü şöyle tanımlamaktadır. “Kültür; bir milletin, tarih boyunca elde etmiş olduğu maddî ve manevî değerlerin tümüdür.”
Görüldüğü gibi “ekin” demekle toplumların yaptıkları, hasat demekle yapılanların neticeleri, varlık demekle insanların yaşam tarzı ile kazanımları dile getirilmiştir.
Bozkurt Güvenç “Eğitim yol ise, kültür, yolcunun hayatı boyunca yaşayarak öğrendiklerinin tümüdür.” Şeklinde tanımlamaktadır.
Kültür; bir milletin hayat tarzını ifade ederken, tarih sahnesine çıkışından günümüze kadar elde ettiği birikimlerdir. Bu birikimler gerek maddî anlamda, binaları, çarşıları, evleri, evlerin içerisinde kullandıkları, camileri, okulları, cadde ve sokakları, parkları, bahçeleri ve gerekse manevî hayatta ibadetleri, arkadaşlıkları, komşuluk ilişkileri, misafir karşılama ve uğurlamaları, ikramları, beklentileri, anne-baba-evlat ilişkileri, sanatı, edebiyatı kısaca hayatta vuku bulan tüm hadiselerdir.
Antropologlar kültürü 4 temel kavram üzerinde yoğunlaştırarak açıklamaktadır.
1- Kültür, bir toplumun, ya da bütün toplumların uygarlık birikimidir.
2- Kültür, belli bir toplumun kendisidir.
3- Kültür, bir dizi sosyal süreçlerin bileşkesidir.
4- Kültür, bir insan ve toplum kavramıdır. Toplumsal bellek olarak da kabul edilebilir.
Kültür ve Uygarlık Nedir?
Kültür:
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre, kültür (ekin, eski dilde hars) kavramının tanımı şu şekildedir: Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü.
Sosyolojik olarak, bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü o toplumun kültürüdür.
Bireyler için ise yargılama, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenme ve tecrübeler yoluyla geliştirilmiş olan biçimine o kişinin kültürü denir. Bireyin edindiği bilgileri anlatmak için de kültür sözcüğü kullanılır.
Kültür sözcüğü Latince culturadan gelir. Cultura, inşa etmek, işlemek, süslemek, bakmak anlamlarına gelen colere'den türetilmiştir. Örnegin Romalılar 'mera işlenmesine' agri cultura demişlerdir.
Uygarlık: .
Uygarlık veya medeniyet, bir ülke veya toplumun veya diğer zeki canlı türlerinin, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Uygar kelimesi, yerleşik hayata ilk geçen Türk kavimi olan Uygurlardan gelmektedir.
Medeniyet ve uygarlık kavramları çoğunlukla aynı anlamda kullanılmakla birlikte, uygarlığın daha geniş bir anlam taşıdığını ifade etmek mümkündür.
Medeniyetin, belirli bir insan topluluğu veya topluluklarının belirli bir coğrafya üzerinde ve belirli bir zaman içinde ortaya koydukları değerlerle sınırlı olmasına karşı; uygarlık kavramının, binlerce yıl devam eden gelişmeler sonunda, insan aklının, bilim ve teknolojisinin katkısı ile ortaya çıkan ve tüm insanlığın eseri ve malı olan evrenselliği sözkonusudur. Uygarlığın doğuşuna ve yükselişine Çin'den Uygur ve Orta Asya Türklerine; Hindistan'dan ve Mezopotamya medeniyetinden eski Mısır medeniyetine; Ege kıyılarındaki antik çağ sitelerinden Roma'ya; Batı Avrupa'da aydınlatma çağını yaratan, sanayi inkılabını gerçekleştiren milletlere ve nihayet Amerika ve Uzak Doğu'daki Japonlar'a kadar, tarih boyunca sayılamayacak kadar çok ülkenin ve ulusun katkısı olmuştur ve olmaya da devam etmektedir.
Kültür:
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre, kültür (ekin, eski dilde hars) kavramının tanımı şu şekildedir: Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü.
Sosyolojik olarak, bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü o toplumun kültürüdür.
Bireyler için ise yargılama, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenme ve tecrübeler yoluyla geliştirilmiş olan biçimine o kişinin kültürü denir. Bireyin edindiği bilgileri anlatmak için de kültür sözcüğü kullanılır.
Kültür sözcüğü Latince culturadan gelir. Cultura, inşa etmek, işlemek, süslemek, bakmak anlamlarına gelen colere'den türetilmiştir. Örnegin Romalılar 'mera işlenmesine' agri cultura demişlerdir.
Uygarlık: .
Uygarlık veya medeniyet, bir ülke veya toplumun veya diğer zeki canlı türlerinin, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Uygar kelimesi, yerleşik hayata ilk geçen Türk kavimi olan Uygurlardan gelmektedir.
Medeniyet ve uygarlık kavramları çoğunlukla aynı anlamda kullanılmakla birlikte, uygarlığın daha geniş bir anlam taşıdığını ifade etmek mümkündür.
Medeniyetin, belirli bir insan topluluğu veya topluluklarının belirli bir coğrafya üzerinde ve belirli bir zaman içinde ortaya koydukları değerlerle sınırlı olmasına karşı; uygarlık kavramının, binlerce yıl devam eden gelişmeler sonunda, insan aklının, bilim ve teknolojisinin katkısı ile ortaya çıkan ve tüm insanlığın eseri ve malı olan evrenselliği sözkonusudur. Uygarlığın doğuşuna ve yükselişine Çin'den Uygur ve Orta Asya Türklerine; Hindistan'dan ve Mezopotamya medeniyetinden eski Mısır medeniyetine; Ege kıyılarındaki antik çağ sitelerinden Roma'ya; Batı Avrupa'da aydınlatma çağını yaratan, sanayi inkılabını gerçekleştiren milletlere ve nihayet Amerika ve Uzak Doğu'daki Japonlar'a kadar, tarih boyunca sayılamayacak kadar çok ülkenin ve ulusun katkısı olmuştur ve olmaya da devam etmektedir.